reklam

8 Nisan 2014 Salı

Elle tacize 13 yıl hapis cezası

Olay, İlkadım ilçesinde geçen sene meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 8 yaşındaki A.G. adlı kız çocuğuna elle tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alınan 64 yaşındaki Ş.D.'nin yargılanması sona erdi. Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davada, Ş.D. hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek kendisine iftira atıldığını söyledi.

Mahkeme kurulu Ş.D.'yi suçlu bularak 'elle taciz' suçundan 13 sene 9 ay mapus cezasına çaptırarak tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Bozdağ'dan 'fezleke' açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Parlamento kararlarına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağını söyledi.

Bozdağ, Meclis'te gazetecilerin MHP'nin, 4 daha önceki bakanla alakalı Meclis'e gelen fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılmaması kararına karşı İdare Mahkemesi'ne yaptığı müracaatla alakalı sualini cevaplandırdı.

Meclis kararlarının net meydana geldiğini altını çizen Bozdağ, "Anayasa Mahkemesi ve İdare, yargı, Parlamento hükümlerini denetleyemez. Partiler, idare mahkemelerine başvurabilirler. İdare mahkemesi bunu usulden reddetmeli. Zira Parlamento kararları aleyhine idari yargı yoluna başvurulamaz. Hüküm çok açık. Fakat onlar herhalde politikasi mahkemeye kadar taşımak istemişler" dedi.

Bozdağ, başka bir soru üzerine de YSK kararlarının ferdi başvuru ya da başka yolla Anayasa Mahkemesi'ne taşınamayacağını belirterek, "YSK kararları doğru yanlış, tartışmasız net kararlardır. Anayasa Mahkemesi, böyle bir başvuru olması halinde ön inceleme yapıp, bu müracaatın kabul edilmezliğine karar vermek zorundadır. Anayasa Mahkemesi'nin burada takdir hakkı yoktur, 'bakarım, görüşürüm' diyemez. Kanun ve Anayasa, Anayasa Mahkemesi'ne takdir hakkı tanımamıştır. Bu kadar açık hükmün ihlali olursa, zati Türkiye'de seçim güvenliği diye hiçbir şey kalmaz" diye konuştu.

Hüseyin Çelik, Kılavuz'dan tazminat kazandı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, yazdığı bir yazıda kendisine yönelik kullandığı ifadeleri nedeniyle Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz'a açtığı davada, 5 bin lira manevi tazminat kazandı.

Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmaya, Çelik'in avukatı Burhanettin Sevencan ile Kılavuz'un avukatı Gülay Parsak katıldı.

Çelik'in avukatı Sevencan, Kılavuz'un kaleme aldığı yazının, Ülkü Ocakları Genel Merkezinin web sitesinde 15 Temmuz 2013'te yayımlandığını belirterek, yazıda müvekkiline hakaret edildiğini, kişilik haklarının çiğnendiğini ifade etti. Sevencan, bu nedenlerle davalarının kabul edilerek, tazminata hükmedilmesini istedi.

Parsak ise dava konusu yazının, Çelik'in, MHP Genel Başkanı ile ilgili "ağır ve agresif üslubunu içeren politik eleştirilerine yanıt mahiyetinde olduğunu" öne sürdü. Yazının politik tenkit meydana geldiğini korunan Parsak, davanın reddini istedi.

Hakim İlvan Çağlar Uysal, beyanları dinledikten sonra, davayı kısmen kabul ederek Kılavuz'un, Çelik'e 5 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmettiğini açıkladı.

6 aylık bebekten mal beyanı istendi

Turgutlu Devlet Hastanesi'nde tedavi gören 6 maaş Elifim Şirinfidan'a, 15,5 liralık borcun ödenmemesi nedeniyle "mal beyanında bulunması ve 15 gün içerisinde borcu ödemesi" yönünde makale gönderildi.

Baba Mehmet Şirinfidan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Turgutlu'daki adreslerine 6 maaş bebeği Elifim adına Sağlık Bakanlığı Manisa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nden ihbarname gönderildiğini bildirdi.

Evrakı teslim alarak yaptığı incelemede, Elifim'in Turgutlu Devlet Hastanesinde gördüğü tedavi nedeniyle 15 lira 50 kuruşluk borcunun çıktığı ve belirlenen müddet içerisinde ödemediği bilgisinin bulunduğunu anlatan Mehmet Şirinfidan, "Elifim'in mal beyanında bulunması, borcu da 15 gün içerisinde ödemesi istenmiş" dedi.

İhbarnameye çok şaşırdıklarını belirten Şirinfidan, "Kızımın, borcu ödemesi ve mal bildiriminde bulunması isteniyor. Anlayamadığımız 6 maaş bebek nasıl mal bildiriminde bulunacak? Konuşmayı bilmeyen bebekten mal beyanını nasıl alacaklar merak ediyoruz. En kısa sürede yetkili müesseseye kızımla zamanla mal beyanında bulunacağız" diye konuştu.

Şirinfidan, borç uyarı yazısının sehven bebeklerinin adına tertip ettiğini düşündüklerini kaydetti.

ATM'lerin işletim sistemleri değişiyor

Türkiye'deki ATM'lerin büyük bir kısmı Windows XP işletim sistemi ile çalışıyor. Windows ise bugünden itibaren Windows XP işletim sistemi için teknik dayanak vermeyi kestiğini açıkladı. Bankacılık kaynaklarından alınan bilgilere göre 2-3 ay içinde ATM'lerin kullandığı işletim sistemlerinin değişeceği söyleniyor.

Windows'un 2001 yılında piyasaya sürülen Windows XP için Windows artık teknik dayanak sunmayacağını açıkladı. Windows XP'nin geniş olarak kullanıldığı alanların başında ATM'ler geliyor. Yerli ve yabancı bankaların büyük bir bölümü ATM'lerinde işletim sistemi olarak Windows XP'yi kullanıyorlar. Bankalar Birliği'ne daha bankalar tarafından Windows XP'yi değiştirme ile ilgili bir bilgi iletilmemiş. Öte yandan bankacılık kaynaklarından alınan bilgilere göre 2-3 ay içinde ATM'lerin kullandığı işletim sistemlerinin değişeceği söyleniyor.

Altın ithalatı ilk çeyrekte yüzde 80 azaldı

Ümit Çevik

Geçen seneyi rekor seviyede altın ithalatı ile bitiren Türkiye'de, bu yılın ilk çeyreğinde inşa edilen dışalım geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80 oranında azaldı ve 9,3 ton düzeyinde gerçekleşti.

Borsa İstanbul Değerli Madenler ve Değerli Taşlar Piyasası verilerine göre, altın ithalatında ocak ayında başlayan düşüş mart ayında da devam etti. Bu yılın ocak-mart döneminde Türkiye 9,3 ton altın altın ithalatı gerçekleştirirken, dışalım geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 80,1 oranında azaldı. Türkiye geçen yıl aynı dönemde 46,8 ton altın ithalatı gerçekleştirmişti.

Türkiye'nin mart ayında ise 2,02 ton altın ithalatı gerçekleştirdi. Mart ayında gerçekleştirilen ithalatta ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 88,9 azalış görüldü. Geçen yıl mart ayında Türkiye'nin altın ithalatı 18,3 ton düzeyindeydi. Öte yandan Türkiye geçen yıl 302 ton 315 kilogram ile tüm zamanların en yüksek seviyesinde altın ithalatı gerçekleştirmişti.

Analistler, altın ithalatının hız kesmeye devam etmesini cari açık ve yurt içinde dövize meydana gelen talebi sınırlaması nedeniyle olumlu buluyor.

Çeyrek altın ücretlerinde nihai durum...

Şizofreni hastaları için umut ışığı

Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay, "Tüm veriler beyinde agmatin salgılanmasını düzenleyen ilaçların şizofreninin kontrolü için yarar sağlayabileceğine işaret ediyor" dedi.

Uzbay, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile beraber tertip ettiği basın toplantısında, üniversite bünyesinde kurulan Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin çalışmaları ile ilgili bilgi verdi.

Tarhan, sağlık ve tutum bilimleri alanında tematik meydana gelen üniversitenin talebe yetiştirme, Ar-Ge çalışmaları ve toplumu bilgilendirme vazifeleri bulunduğunu ifade ederek, tutum bilimleri, otizm, şizofreni ve alzaymırın önemli çalışma alanlarından meydana geldiğini belirtti.

Merkezin, tutum bilimleri ile ilgili klinik öncesi çalışma yaptığını anlatan Tarhan, dünyada da merakla izleyen şizofreni ile ilgili bir ilaç bulduklarını meydana geldiğini dile getirerek, "Şizofreninin kavramlarını ve teorisini değiştirebilecek, yeni bir ufuk açacak çalışma. Bu agmantin çalışması. Poliaminlerle igili çalışma. Bununla ilgili TÜBİTAK'ta başlayan projeyi burada devam ettiriyoruz. Bununla ilgili Türkiye'de ilk kez bir laboratuvar açıldı. Hayvan haklarını göz önüne alarak bir laboratuvar kurdu" diye konuştu.

- "Şizofreni tanı ve tedavisine bakışı tamamiyle değiştirebilecek"

Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay da merkezde şizofreniye yönelik umut verici ve önemli bulgular ele geçirildiğini belirterek, yeni bir beyin kimyasalı meydana gelen "agmatin"in, şizofreni tanı ve tedavisine bakışı tamamiyle değiştirebileceğini söyledi.

Pensilvanya ve Cambridge üniversitelerinden sonra dünyanın üçüncü merkezi olarak hizmet veren Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde, beyin hastalıkları için ilaç araştırmaları yapılacağını belirten Uzbay, "Bu merkezden elde edilen ilk sonuçlar, şizofreninin tanı ve tedavisinde dünya çapında ses getirecek nitelikte. Çalışmalar sonucu agmatin ile şizofreni arasındaki ilişkiyi ortaya koyan çok önemli veriler elde ettik. Journal of Psychiatric Research isimli uluslararası ilmi dergide de yayınlanan belirtilere göre, şizofreni hastalarının kanlarında sıhhatli bireylere göre epey yüksek agmatin düzeyleri gözlendi" bilgisini verdi.

Günümüzde en çok yatırımın şizofreni tedavisine yönelik yeni ilaçların geliştirilmesi için yapıldığını aktaran Uzbay, şizofreninin dünyada çözüm bekleyen en önemli 20 problem arasında 11. sırada bulunduğunu ve dünyada 700 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 750 bin şizofreni hastası bulunduğunu kaydetti.

- "Agmatin bu arada kuvvetli ağrı kesici"

Beyin işlevleri ile ilgili bilgilerin hala hudutlu olduğuna dikkati çeken Uzbay, merkezi, bilimin global standartlarına makul nitelikte araştırmaların yapılabilmesi amacıyla kurduklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çalışmalar sonucu kandaki agmatin yüksekliği ile şizofreni hastalığı arasında ilişki tespit ettik. Çalışmalarımız sonucunda 2009'da elde ettiğimiz deneysel veriler, agmatin ve şizofreni arasındaki önemli ilişkiye işaret ediyordu. Bugün açıkladığımız araştırmanın neticeleri ise hastalığın tanısı ve tedavisine önemli katkılar sağlayacak nitelikte. Agmatin metabolitlerinin şizofreniden ölen hastaların beyinlerinde ve şizofreni hastalarının kanlarında yüksek olduğu daha önce gösterilmişti. Biz deney hayvanlarında agmatinin belli bir doz aralığının üzerinde şizofreni benzeri etki oluşturduğu da göstermiş ve bulgularımızı 2010'da Journal of Psychopharmacology'de yayınlamıştık. Son bulgularımız bu verileri de desteklemektedir. Agmatin yakın gelecekte şizofreni ve benzeri hastalıklar için anahtar beyin kimyasalı konumuna gelebilir. Agmatin bu arada kuvvetli ağrı kesici ve morfinin ağrı kesici etkiler ini güçlendirici özelliğe de sahip. Şizofreni hastalarının ağrıya karşı duyarsız davranışlar sergilemesi de bununla ilişkili olabilir. Öte yandan agmatin NMDA alıcılarını bloke edici özelliğe sahip ve NMDA blokajı ile şizofreninin bir takım belirtileri arasındaki ilişki de yıllardır biliniyor. Sonuç olarak, tüm veriler beyinde agmatin salgılanmasını düzenleyen ilaçların hastalığın kontrolü için yarar sağlayabileceğine işaret ediyor."

Uzbay, Türkiye'nin 2023 hedefi doğrultusunda gelecekte önemli beyin hastalıklarının tanı ve tedavisine yönelik yeni yöntem ve ilaçları kullanıma sunmayı arzu ettiklerini de vurgulayarak, bunun için öncelikli hedeflerinin şizofreni ve madde bağımlılığı olduğunu, bu konularda dünya ile rekabet edebilecek yeterli ilmi birikim ve donanıma da sahip olduklarını dile getirdi.

Basın toplantısının ardından Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi, basın mensuplarına gezdirildi.

Alperen Ocakları saldırgan iddiasını yalanladı

CHP Öncüsü Kemal Kılıçdaroğlu'na saldıran Orhan Öven Alperen Ocakları'na mensup olduğu iddia edilmişti. Ancak Alperen Ocakları bu iddiayı yalanladı.

İşte o açıklama:

Bugün Türkiye Büyük Ulus Meclisi içerisinde grup konuşmasına gerçekleştirmek üzere koridorda ilerlerken CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU bey Orhan Öven isimli şahıs tarafından yumruklu saldırıya uğramıştır.Görsel ve yazılı basında saldırıyı gerçekleştiren bu şahsın Alperen Ocakları azasi olduğu yönünde haber yapılmasına karşın adı geçen şahsın teşkilatımızla uzaktan yakından alakası yoktur.Alperen Ocakları örgütü Şehit Liderimiz Muhsin YAZICIOĞLU'NUN ortaya koymuş olduğu ilkeler çerçevesinde demokratik haklarını kullanmaktan öte tavır gösterecek kişileri bünyesinde barındırmaz.Belli ki bir takım karanlık güç odakları bu tip nahoş vakalarla teşkilatımızın ismini yan yana getirmeye çalışarak,bazı karanlık projelere hizmet etmeye çalışmaktadır.Ben şahsım ve teşkilatım adına yaşanılan bu elim hadise dolayısıyla CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU beye geçmiş olsun dile klerimi sunuyorum.

Polis memuru, bebeğini kucağına alamadan öldü

Bitlis'te doğumunun ardından solunum yetmezliği yaşayan ve Van'a gönderilen bebeğini görmek için Van'a giden polis memuru, dönüş yolunda geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.

Bitlis Polis Meslek Yüksekokulunda görevli polis memuru Eymen Tunç'un (31) gebe meydana gelen eşi Nurgül Tunç, doğum sancısı başlayınca Bitlis Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Doğumunun ardından rahatsızlanan ve solunum yetmezliği tanısıyla ambulansla Van'a gönderilen anne ve bebek, Van'da tedavi altına alındı.

Eşi ve bebeği ile Van'a giden polis memuru Tunç da sağlık kurumu işlemlerini yaptıktan sonra 06 BH 3850 plakalı aracıyla Bitlis'e dönmek üzere yola çıktı.

Tunç'un kullandığı araç Bitlis'in Tatvan ilçesi yakınlarında muayeneden çıkarak şarampole devrildi. Araçtan fırlayan Tunç, olay yerinde hayatını kaybetti.

Tunç'un cenazesi kaza yerinden ambulansla alınarak Tatvan Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Vakası haber alarak hastaneye giden Tunç'un mesai arkadaşları, büyük elem yaşadı.

Tunç için yarın Bitlis Polis Meslek Yüksekokulunda merasim düzenleneceği ve cenazenin İzmir'de toprağa verileceği öğrenildi.

TBMM Genel Kurulu toplandı

TBMM Genel Kurulu'nda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na inşa edilen yumruklu saldırı kınandı.

TBMM Genel Kurulu, 19 günlük seçim arasının ardından Başkanvekili Meral Akşener'in başkanlığında toplandı.

Akşener, Kılıçdaroğlu'na inşa edilen saldırıyı şahsı ve Başkanlık Divanı adına kınadığını belirterek, geçmiş olsun dileklerini iletti.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, saldırıyı şiddetle kınadıklarını ifade ederek, "Türkiye'de toplumun her zamankinden henüz çok huzura ihtiyacı olduğu süreçte inşa edilen bu saldırı siyaseti gerginleştirmek, bu gerginlikten çıkar sağlamak hedefleyen kişi ve gruplar tarafından gerçekleştirilmiştir" dedi.

Bu saldırıların CHP'nin yürüttüğü demokrasi, hak ve özgürlük mücadelesini sonuçlandırmasına engel olmayacağını belirten Hamzaçebi, CHP'nin şiddeti dışlayan politikasına devam edeceğini söyledi.

Meclis Televizyonunun, Kılıçdaroğlu'nun bugünkü CHP TBMM Grup Toplantısı konuşmasında gecikmeli yayına başladığını anlatan Hamzaçebi, "Meclis Başkanı Cemil Çiçek, CHP grup toplantısını sansür yetkisini nereden almaktadır? Çiçek'i şiddetle kınıyorum. Gelip izah inşa etmek zorundadır. Çiçek, bu meclise Parlamento Başkanı olarak yakışmıyor" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Kılıçdaroğlu'na inşa edilen saldırıyı şiddetle lanetlediklerini ve kınadıklarını söyledi. Saldırının Kılıçdaroğlu'na değil demokrasiye, milletvekillerine ve Meclis'e yapıldığını ifade eden Canikli, daima bu tür saldırıların, bu tür şiddetin karşısında duracaklarını vurguladı.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da saldırıyı kınayarak, "Bu saldırı, demokrasi ve ulusal isteme yöneliktir. Parlamento tarihinde ilk defa bir genel başkana yönelik saldırı oldu. Kutuplaştırıcı siyasetin geldiği safhadan ötürü herkesin ibret alması gerekir. Saldırıyı yapanın hangi senaryo ve amaçla sevk edildiğinin ortaya konulması gerekiyor" dedi.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de saldırıyı kınayarak, Kılıçdaroğlu ve CHP camiasına geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

"Saldırı, Kılıçdaroğlu'nun şahsında demokratik siyaset yapma hedefine yöneliktir" diyen Baluken, tüm politik partiler ve liderlerin bu tarz saldırılara karşı müşterek tavır alması gerektiğini söyledi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, daha önceki MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in vefatının 17. yıldönümü dolayısıyla yaptığı gündemdışı konuşmada, Türkeş'in ömrünün tamamını canından aziz bildiği milletine adadığını iade etti.

Türkeş'in politikasının temelinde millet, hak ve adalet meydana geldiğini dile getiren Vural, "Türkeş, adalet ve hakkaniyete dayanmayan idarenin çökeceğine inanırdı. Bugün ulusal kimlik şuurundan, İslam ahlakından yoksun, rüşvet ve hileyle çiğnenen hukuk düzeniyle adaletin yara aldığı, demokrasiyi sözde uygulayan yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Türkeş'in, Türk milletinin yazgı çizgisini demokratik sistemde gördüğünü dile getiren Vural, "O bugün, en çok ihtiyacımız meydana gelen hukukun üstünlüğüne büyük önem atfeder. Ona göre insan hakları, insan haysiyeti, din ve vicdan hürriyetinin tam anlamda sağlanması, hukukun üstünlüğü gibi kavramların bütün toplumca kabulünün kuruluş edilmesi Türk politikasının başarması gereken en önemli ödevidir" dedi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise gündemdışı konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın nefret söylemi kullandığını ve bunun sonucunda Kılıçdaroğlu'na saldırının gerçekleştiğini öne sürdü.

"Demokrasi tek sesli, yüksek sesli, hırçın üslupla hiçbir zaman yetişmez. Demokrasi henüz yumuşak bir hava ister" diyen Ağbaba, politikada kendinden olmayan herkesin dışlandığı bir siyaset dönemi yaşandığını ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ve CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi de ölüm yıl dönümü dolayısıyla Türkeş'i rahmetle andıklarını dile getirdi.

Hamzaçebi ayrıca, Mısır'da 529 kişiye idam cezası verildiğini anımsatarak, "İdam cezası insanlık dışıdır. Hele hele siyaseten verilen idam cezası o toplumu bölmekten başka işe yaramaz. TBMM olarak Mısır'daki idam cezalarına karşı duruş sergileyelim, bu konudaki hassasiyetimizi Mısır parlamentosuna iletelim" diye konuştu.

-CHP'nin, 4 Daha Önceki Bakan ile ilgili verdiği soruşturma önergeleri okundu

Gündemdışı konuşmaların ardından daha önceki Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, daha önceki AB Bakanı Egemen Bağış, daha önceki İçişleri Bakanı Muammer Güler ile daha önceki Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile ilgili Parlamento Soruşturması açılmasını içeren CHP'nin verdiği 4 ayrı önerge okundu.

Birleşimi yöneten Başkanvekili Meral Akşener, önergeleri okutmadan önce, "önergeler bastırılıp, 5 Nisan Cumartesi günü milletvekillerine dağıtılmıştır" dedi.

Akşener, henüz sonra önergeleri tek tek okutup, bilgiye sundu.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, kendilerinin verdiği 4 önergenin okunmasının ardından söz alarak, "CHP'li milletvekilleri ile AKP'nin önergesinin içeriği ile ilgili çok temel fark var. Bizimkiler TBMM İçtüzüğü'ne uygun hazırlanmıştır. İktidar grubunun verdiği önerge ise yasak savma kabilinden, 4 bakanı şimdiden aklama içeriğine sahiptir ve gerekli şartları taşımamaktadır. Bu önergenin işlem görmemesi gerekir. Eksikliğin AKP Grubu tarafından tamamlanması gerekir. Bakanların, suçları misyonu sırasında işlediklerine önergede yer verilmeli" dedi.

Hamzaçebi'nin konuşmasının ardından Akşener, birleşime ara verirken, grup başkanvekillerini görüşmeye çağırdı.

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçim

Milli Koruma Bakanı İsmet Yılmaz'ın danışmanı Doç. Dr. Hasan Canpolat, Askeri Elektronik Sanayi'nin (ASELSAN) yönetim heyeti başkanlığına seçildi. Ulusal Koruma Bakan Danışmanlığını yürüten Canpolat, basamakları hızla tırmanmaya devam ediyor.

ASELSAN Yönetim Heyeti yine düzenlendi. Yönetim Heyeti Başkanlığı'na Hasan Canpolat, Başkan Vekilliğine ise Murat Üçüncü getirildi. Genel Kurul'da, 9 yönetim heyeti azasının 6'sı değişti. Oral Erdoğan, Ziya Akbaş ve Celalettin Döver, bağımsız yönetim heyeti azasi olurken Mustafa Murat Şeker, Ahmet Kesik, Ahmet Can Çevik ve Nilüfer Özdoğan, yönetim heyeti azasi olarak atandı.

HASAN CANPOLAT KİMDİR?

1963 yılında doğan Doç. Dr. Hasan Canpolat, İçişleri Bakanlığı Yerel İdareler Genel Müdürlüğünde Şube Müdürlüğü, Mülkiye Başmüfettişliği, İçişleri Bakanlığı Taktik Merkezi Başkanlığı görevlerinde bulundu. 2003 yılında Sivas Valiliği misyonuna atanan ve 3 yıl burada görev yapan Canpolat'ın çalışmaları Sivaslıların gönlünü kazandı. Sivas Kent Alanı projesinin mimarı da meydana gelen Canpolat, Sivas'ın gelişmesi mananında bir çok çalışmaya imza attı.

2006 yılında Denizli Valiliğine atanan Hasan Canpolat, 2008 yılında Merkez Valiliği henüz sonra ise İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı misyonuna getirildi. Kısa bir müddet Müsteşar Vekilliği de yapan Canpolat, bürokratlar arasında başarısı ile adından söz ettirerek 2012 yılında Ulusal Koruma Bakanı İsmet Yılmaz tarafından Bakan Danışmanlığına atandı. 2012'de Kamu Yönetimi alanında Doçent ünvanı alan Canpolat, basamakları hızla tırmanarak geçtiğimiz yıl Koruma Sanayi konusunda askeri malzeme üreten ASELSAN'ın Yönetim Heyeti Azalığına getirildi. ASKERI ELEKTRONIK SANAYII Yönetim Heyeti Başkanı meydana gelen Canpolatın bu görevi Mart 2015'e kadar yürüteceği kaydedildi. Hasan Canpolat, Halen ORSAM (Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi) tarafından yayınlanan Ortadoğu Çözümleme Mecmuası Yayın Heyeti ve BİGMEV (Bosna ile İlişkileri Geliştirme Merkezi Vakfı) Yönetim Heyeti Üyeliği gör evlerini sürdürüyor.

24 okulda Z-Kütüphane açılışı yapıldı

Genel Müdürümüz Doç. Dr. Mustafa Kemal BİÇERLİ Okullar Hayat Olsun Projesi kapsamında, Afyonkarahisar Gazi Teknik ve Endüstri Meslek Lisesinde gerçekleştirilen bir merasimle 24 okulda inşa edilen Zenginleştirilmiş Kütüphanenin toplu açılışına katıldı. Açılışta Vali İrfan BALKANLIOĞLU, Belediye Başkanı Burhanettin ÇOBAN, İl Ulusal Eğitim Müdürü Metin YALÇIN ve Hayat Boyu Öğrenme Daire Başkanı Uğur ERGİN de bulundu.

Doç. Dr. Mustafa Kemal BİÇERLİ, konuşmasında, Afyonkarahisar'ın Z Kütüphane konusunda Türkiye'nin en iyi ili olduğunu, bu başarının sağlanmasında başta Vali İrfan BALKANLIOĞLU'na, İl Ulusal Eğitim Müdürü Metin YALÇIN'a ve emeği geçen herkese teşekkür etti.

Vali İrfan BALKANLIOĞLU, konuşmasında ''Afyonkarahisar'ın Türkiye genelinde Z Kütüphane noktasında lider illerden olması ve en fazla Z Kütüphaneye sahip olması bizleri de onurlandırmıştır'' dedi. Kitap okumanın, çalışan beden gibi insan beynini ve zihnini geliştirdiğine değinen BALKANLIOĞLU, ''okullarımızda açılan Z-Kütüphanelerinde, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin kitap okuma alışkanlığını yine kazanacağına inanıyorum. Güzel mekanlarda kitapları raflardan alıp en azından karıştıracak ve ilgisini çekecek, okumaya devam edeceklerdir '' diyerek sürdürdü. ''İnşallah bu kütüphaneler şehrimizde kitap okumanın artırılmasına vesile olur'' dedi.

Konuşmaların nihayetinde gerçekleştirilen onurluk takdimlerinin arkasından Zenginleştirilmiş Kütüphanelerin toplu açılışı protokol mensupları tarafından gerçekleştirildi.

Genel Müdürümüz programdan önce Halk Eğitimi Merkezine ziyarette bulundu. Buradaki kursları gezerek ilin tüm Halk Eğitimi Merkezi Müdürleri ile bir değerlendirme toplantısı yaptı. Genel Müdürümüz, Afyonkarahisar İl Ulusal Eğitim Müdürü Metin YALÇIN ve beraberindeki kurul henüz sonra Cumhuriyet Anadolu Lisesi, Ticaret Meslek Lisesi, Hoca Ahmet Yesevi İlköğretim Kurumu, Merkez Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi bünyesinde donatılan Z Kütüphanelerine ziyarette bulundu. Öğretmen, öğrenci ve velilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Genel Müdürümüz, öğrenci ve öğretmenlerimizle söyleşi ettikten sonra Afyonkarahisar Mesleksel Eğitim Merkezi ve Neriman İbrahim Küçükkurt Ortaokulu'nda incelemelerde bulunarak ziyaretini sonlandırdı.

Öğretmen yetiştirme çalışma grubu toplantısı yapıldı

Bakanlığımız ve Yüksek öğretim Heyeti ile müşterek oluşturulan Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu toplantısı 07 Nisan'da yapıldı. Toplantıya Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünden Genel Müdür Doç Dr. Ali YILMAZ katılırken, Talim Terbiye Heyeti Başkanlığı, Orta Öğretim Genel Müdürlüğü, Mesleksel ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünde üyelerle Üniversitelerden öğretim görevlileri katıldı.

Toplantıda başlık olarak, eğitim fakültelerinin ortaöğetim meydan öğretmenliği programlarına talebe alınması/alınmaması, ortaöğretim meydan öğretmenliği programlarına talebe alınması durumunda 4 seneye (8 yarıyıl) indirebilme, eğitim fakültelerinin ortaöğretim meydan öğretmenliği programlarında eğitimi süren öğrenciler için 4 seneye indirilebilme imkanı ve Eğitim Fakülteleri programlarının 4+4+4 eğitim sistemine göre gücellenmesi konuları yer aldı.

Acil değilse, 5 lira katkı payı ödeyecek

Bakanlık, bel ağrısı, nezle grip hali ve kulak akıntısı gibi ivedi müdahale gerektirmeyen rahatsızlıkları yeşil alana alarak ivedi serviste tedavi meydana gelen kişilerden 5 lira ücret alacak. Kamu hastaneleri müessesenine günlük ayakta başvuran hasta sayısının 766 bin, ivedi servise gelen sayısının ise 232 bin meydana geldiğini belirten Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, "Acil servislerde inşa edilen ivedi olmayan hastaların katkı payı vermesi gibi bir uygulama söz konusu. Gündüz rastgele bir özel hastaneye başvuran kişi 12 lira katkı payı veriyor. Bu kişi yeniden özel hastanenin ivedi servisine müracaat ederse 12 lira ödeyecek. Bizim hastanemize başvururlarsa 5 lira bir ilave katkı payı verecek." diye konuştu.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, 'Acil Sağlık Hizmetlerinde Yeşil Alan Uygulaması' dair kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun Balgat'taki merkez binasında tertip eden toplantıda konuşan Dokucu, ivedi sağlık hizmetlerinin ivedi servislerde yerine getirilen bir hizmet meydana geldiğini ve gelen hasta gruplarının geliş sebebi ve muayene bulgularına göre kendi sınıflaması içinde sarı-kırmızı ve yeşil olarak 3 renkte değerlendirildiğini söyledi. Hastaların ivedi sağlık hizmetlerinde kabul ediliş bulguları ve laboratuvar neticelerinin sınıflandırıldığı bir yapının mevzubahis meydana geldiğini anlatan Dokucu, "Buradaki yapılanmadan hareketle 2012 tarihindeki genelge ile ivedi sağlık hizmetlerinin bir bölüm hastalarından ücret alınması söz konusuydu. Bakanlığın nihai genelgesi bunlarla ilgili bir noktayı bir miktar hen� �z değiştirerek yeşil hasta olarak belirtilen hasta grubunun tamamından ücret alınması katkı payı alınması ile ilgili bir emri söz konusu. Bu konuda yalnizca Sağlık Bakanlığı'nın değil Sosyal Güvenlik Kurumu'nun uygulamaları ile irtibatlı." Diye konuştu. Ivedi sağlık hizmetlerinden ücret alınmamasının genel geçer bir kaide meydana geldiğini ve hali hazırda da devam eden bir süreç meydana geldiğini anımsadan Dokucu, "Hastanelerimize başvuran tüm hastaların ivedi servise başvuran tüm hastaların kabulü değerlendirmesi laboratuvar ve klinik olarak değerlendirilmesi ve hastalığın sonuçlandırılması yeniden bakanlığımız hastanelerinde, özel hastanelerde ve üniversite hastanelerinde hali hazırda devam eden bir süreçtir bunda bir değişiklik yok. Bir takım hastaların kabulü bir bölüm hastaların reddi mevzubahis değil. Ancak gelen hastalar değerlendirildikten sonra yeşil hasta olarak kabul edilen hasta grubu ndan katkı payı alınması şuan ki genelge ile karara bağlanan bir unsurdur." Şeklinde konuştu. 2013 yılında kamu hastaneleri müessesenine toplamda günlük ayaktan başvuran hasta sayısının 766 bin, ivedi servise gelen sayısının ise 232 bin meydana geldiğini anımsadan Dokucu, "Gelen her 4 hastadan ansızın fazlası ivedi servislerde değerlendiriliyor. Bunlarında önemli bir kısmı mesai sonrası saat 17'den sonra 22-23 saatleri arasına yığılmış durumda. Bir vakit yönetimi meselesi ile karşı karşıyayız. Biz ivedi servislerimiz yapısı ve hasta profiline bakıldığında bilhassa sarı ve kırmızı sahaları bu yoğun yeşil hasta baskısından ötürü mağdur olduğu ve bir bölüm hastaların sağlık hizmetini yerinde almakla almamak gibi bir risk altında olduğu konusunda değerlendirilme yapıldı ve bu mihvalde alınan yeni bir ölçüdür bu." açıklamasında bulundu.

ACİLLERE GELEN HASTALARIN YÜZDE 70-80'İ YEŞİL HASTA

Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesi'nin günlük hasta sayısının ivedi servislerde ortalama 2 bin 200 iken poliklinik hizmeti alanların sayısının ise 4 bin 700 meydana geldiğini vurgulayan Dokucu, "Dolayısıyla yüzde 33-34'lerde bir hasta grubunun acilden girmesi söz konusu. Biz bunların alt sekmelerine baktığımızda ne kadarı gerçek anlamda ivedi ne kadarı sarı veya kırmızı meydanda diye ifade edecek olursak bu anlam da hastaların yüzde 70- ila 80'inin yeşil hastalandığı ve bunların gündüz mesai saatlerinde de polikliniğe başvurabileceğini gözlemledik. Bu anlamda eğer bu hastamız gündüz mesai saatleri içinde gelse idi yeniden aynı ücretlendirme ile karşı karşıya kalacaktı. Bir uygulama farklığını içinde değiliz. Ivedi servislerde inşa edilen ivedi olmayan hastaların katkı payı vermesi gibi bir uygulama söz konusudur. Rastgele bir şekilde müdahale edilen kaza geçiren her hangi bir ciddi sorun yaşayan bir hastanın burada ücret vermesi mevzubahis değil." ifadelerin kullandı.

ÜCRET ECZANEYE ÖDENECEK

Yeşil meydanda tedavi edilecek hastalarla ilgili bel ağrısı, nezle grip hali ve kulak akıntısı durumlarında geçerli meydana geldiğini anlatan Dokucu şunları söyledi; "Ertesi günde gelmesinde bir sakınca olmayan durumlardır. Ancak havale geçiren bir hasta sarı alandadır. Trafik kazası geçiren bir hasta kırmızı alandadır. Kalp krizi geçiren bir hasta kırmızı alandadır. Felçli bir tablo yaşayan yüksek tansiyon krizi geçiren bir hasta sarı veya kırmızı alandadır. Rastgele bir ivedi servise geldiğinde müdahale edilen bir hasta rastgele bir müdahalede bulunulan hasta sarı veya kırmızı alandadır. Gözlemde kalan sarı veya kırmızı alandadır. Aslında rastgele bir müdahaleye ihtiyaç duyulan tıbbi tedavinin süreç açısından bakıldığında belli bir vakit aldığı gözlem odasında yatırıldığı veya rastgele bir müdahale inşa edilen hasta bu anlamda rastgele bir ücret ödemeyle karşı karşıya kalmayacaktır. S öz konusu hasta grubu ayaktan yürüyerek ivedi servise gelen poliklinik hizmetini alan ardından reçetesi alıp akşam veya mesai saatlerinden sonra giden hasta gruplarıdır. Bunların önemli bir kısmı bir sonrası güne veya başka vakte gelecek hasta grubudur kendi vakit yönetimi açısından bir tercihte bulunmuşlardır eğer bu hasta gündüz gelseydi o hasta yeniden tetkiklerini yaptıracak ve katkı hissenini verecekti."

Gündüz rastgele bir özel hastaneye başvuran kişinin 12 lira katkı payı verdiği anlatan Dokucu şunları söyledi: "Bu kişi yeniden özel hastanenin ivedi servisine müracaat ederse 12 lira ödeyecek. Bizim hastanemize başvururlarsa 5 lira bir ilave katkı payı verecek. Vatandaşlarımızın rastgele bir şekilde hastanelerinize para ödemesi mevzubahis değil. Henüz sonraki aşamada eczaneye gittiğinde bu parayı ödemesi söz konusu. Aynen şu ana kadar polikliniklerde meydana gelen uygulama şekli gibi."

KIRMIZI VE SARI ALANA DAHİL MEYDANA GELEN HASTALAR, ÜCRETSİZ HİZMET ALACAK

KIRMIZI ALAN: Havayolu tıkanıklığı riski, major çoklu travma, yalnizca ağrıya yanıt veren veya yanıtsız meydana gelen hastalar, devam eden veya uzamış nöbet, ilaç aşırı alımı meydana gelen hastanın yanıtsız veya hipoventilasyonda olması, kardiyak ağrıya benzer göğüs ağrısı, dolaşım bozukluğu, ciddi ağrı, önemli sedatif veya diğer toksik maddelerin oral alımı, şiddet içeren agresif davranışlar, kendine veya diğerlerine zarar veren davranışlar.

SARI ALAN: Orta derecede kan kaybı, orta derecede solunum sıkıntısı, nöbet geçirme öyküsü (uyanık), ateş yüksekliği meydana gelen onkoloji veya steroid kullanan hasta, inatçı kusma, kafa travması meydana gelen ancak bilinci açık hasta, kardiyak öykü ile uyumlu olmayan göğüs ağrısı, şiddetli karın ağrısı, ekstremite yaralanması, suistimal riski veya şüphesi meydana gelen çocuk, stresli ve kendine zarar verme riski meydana gelen hasta.

YEŞİL ALAN: Sarı ve Kırmızı alan dışındaki rahatsızlıklara sahip meydana gelen acile girebilecek. Ancak bunun karşılığında para talep edilecek.

Acil servise trafik ışığı kriterleri getirildi 'Acil'lerdeki yeşil alan uygulaması ile ilgili duyuru

Altının kilogramı 88 bin 350 lira oldu

Borsa İstanbul Değerli Madenler ve Değerli Taşlar Piyasası'nda (KMTP), BIST Altın Piyasası Endeksi evvelki kapanışa göre yüzde 1,02 değer kazandı, altının kilogramı ise 88 bin 350 lira oldu.

Altın piyasasında 6 işlemde 2 milyon 673 bin 870 lira, 25 işlemde 28 milyon 660 bin 255,42 dolar ve 1 işlemde 481 bin 408 avro işlem hacmi kaydedildi.

Gümüş piyasasında ise 3 işlemde 419 bin 675 lira ve 1 işlemde 514 bin 38,96 dolar işlem hacmi görüldü.

Altın borsasında bugün en fazla işlem gerçekleştiren müesseseler Güvence Bankası, Rona Döviz, Uğuras Değerli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi ve Zirve Döviz olarak sıralandı.

Bugün gerçekleştirilen işlemlere ilişkin veriler şöyle:

TL/KG TL/KG DOLAR/ONS AVRO/ONS
Önceki Kapanış 88.550,00 1.298,70 929,00
En Düşük 88.350,00 1.298,00 949,00
En Yüksek 88.610,00 1.313,80 949,00
Kapanış 88.350,00 1.312,00 949,00
Ağırlıklı Ortalama 88.538,74 1.310,42 949,00
İşlem Miktarı (Kg.) 30,2 680,2 15,7
İşlem Sayısı 6 25 1
İşlem Hacmi(TL-Dolar-Avro) 2.673.870,00 28.660.255,42 481.408,00
Toplam İşlem miktarı (Kg) 726,2
Toplam İşlem Adedi 32
Altın Piyasası Endeksi Evvelki Kapanış 2.986,20
Altın Piyasası Endeksi Bugünkü Kapanış 3.016,79
Altın Piyasası Endeksi Değişim (yüzde) 1,02
Çeyrek altın ücretlerinde nihai durum...Altın ithalatı ilk çeyrekte yüzde 80 azaldı

Görme engelli 7 metre yükseklikteki boşluğa düştü

Edinilen bilgilere göre, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan'ın seçimlerde Belediye Başkanı seçimlerini kazanmasından sonra yarım inşaat üzerinde mazbata merasimi düzenlendi.

Düzenlenen merasime katılanlar arasında bulunan görme özürlü Mustafa Kılıç (40) yer altı otopark inşaatının yaklaşık 7 metrelik boşluğuna düşerek ağır yaralandı.

Yaralı Görme özürlü Kılıç'a merasime katılan yurttaşlar ilk müdahaleyi yaptıktan sonra vaka yerine gelen 112 ivedi servis ekipleri yaralı Kılıç'ı Niğde Devlet Hastanesi ivedi servisine kaldırdı. Burada inşa edilen müdahalede görme özürlü Kılıç'ın vaziyetinin ağır olduğu bildirildi.Olayla alakalı soruşturma başlatıldı.

Samsun Belediyesi'ndeki yolsuzluk davasında 3 kişiye hapis

Samsun Büyükşehir Belediyesi'nde sahte vesikalarla yolsuzluk yaptıkları iddia edilen 6 kişiden 3'ü, çeşitli mapus ve para cezalarına mahkum edildi.

Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 2012 seneyin kasım ayında Büyükşehir Belediyesi Makine İkmal Bakım ve Restorasyon Daire Başkanlığı'nda sahte belge düzenleyerek yolsuzluk yaptıkları iddiasıyla tutuklanan, belediyede sözleşmeli çalışan Mehmet T, belediyenin iş yaptığı firmaların sahipleri Mustafa G. ve Hüseyin H. ile vakalarla alakaları bulunduğu iddia edilen tutuksuz sanıklar Ömer H, Ahmet Caner Y. ve Fahri F'nin yargılanmalarına devam edildi.

Duruşmaya, tutuklu sanıklar ile tutuksuz maznunlardan Ömer H. ve Ahmet Caner Y. ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada söz meydana gelen maznunlardan Mehmet T, pişman meydana geldiğini belirterek, "Mustafa ve Hüseyin'in yönlendirmesiyle gerçekleştirdiğim tüm filleri ve isimi geçenlerle aramızdaki para transferini detaylı olarak tüm yetkililere anlattım. Yaptıklarımdan ötürü pişmanım" dedi.

Diğer sanıklar da beraatlarını talep etti.

Kararını izah eden mahkeme heyeti, tutuklu maznunlardan Mehmet T'yi, "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan 5 yıl 10 ay, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan da 5 yıl 10 ay hapis, ayrıca 1 milyon 983 bin 320 lira adli para cezasına mahkum etti. Heyet ayrıca Mehmet T'yi 7 yıl müddetle memuriyetten men etti.

Heyet, Mustafa G. ile Hüseyin H'nin "azmettirmek suretiyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliğine iştirak" suçundan 5'er yıl, "nitelikli dolandırıcılık" suçundan da 5'er yıl hapsine hükmetti. Ayrıca Mustafa G. 1 milyon 150 bin, Hüseyin H. de 825 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.

Tutuksuz maznunların ise beraatına karar verildi.

Mahkeme kurulu henüz sonra tutuklulukta geçirilen sürelerini göz önüne alarak tutuklu maznunları tahliye etti.

Bursa emniyetinde görev değişikliği

Bursa'da 17 Aralık operasyonunun ardından emniyet müdürlüklerinde görev değişiklikleri devam ediyor. 18 Aralık'ta Asayiş Şube Müdür Yardımcılığı görevinden Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne tayin meydana gelen Erol Turan'ın görev yeri bir defa henüz değişti. Turan, Çocuk Şube Müdürlüğü'ne atanırken, Çocuk Şube Müdürü İdris Seyman ise, Muhabere ve Elektronik Şube Müdürlüğüne tayin edildi. Turan'ın yerine Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne Uşak Emniyet Müdürlüğü kadrosundan Hakan Uzundağ getirildi.

Borsa '17 Aralık' öncesine döndü

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, günü dünkü kapanışa göre 1.457,44 puanlık yükselişle 16 Aralık 2013 tarihinden beri gerçekleştirdiği en yüksek kapanış meydana gelen 73.946,51 puandan tamamladı.

Borsa İstanbul'da işlem gören pay senetleri günü vasati yüzde 2,01 yükselişle kapattı, endeksin lokomotifi bankacılık endeksi yüzde 3,57, holding endeksi yüzde 1,60 oranında yükseliş kaydetti. Toplam işlem hacmi ise 3,4 milyar lira oldu.

Güne alıcılı başlayan BIST 100 endeksi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı'nın enflasyon ve ülke dışı gelişmelere göre faizde kademeli indirimler yapılabileceğine konusunda dünkü açıklamalarının tesiriyle bankacılık endeksi öncülüğünde yükselerek 73.946,51 puandan kapandı.

BIST 100 endeksi böylece, 16 Aralık 2013 tarihindeki 74.843,38 puanlık kapanışın ardından en yüksek kapanışını gerçekleştirdi.

Analistler, BIST100 endeksinde 17 Aralık 2013 tarihinde oluşan fiyat boşluğunun kapandığını belirterek, gelişmekte meydana gelen piyasalara para girişinin devam etmesi halinde yurt içi politik gelişmelerin de takviyesi ile 74.000 düzeyinin üzerinin kısa vadede test edilebileceğini kaydediyor.

Taksitle 'hediye kart' uygulaması bitecek

Bankacılık Aranjman ve Denetleme Kurumu (BDDK), Banka Kartları ve Kredi Kartları Ile Alakalı Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik Taslağını görüşe açtı.

İnternet sitesinde yayımlanan taslak, Banka Kartları ve Kredi Kartları Ile Alakalı Yönetmeliğin 26. maddesinin yedinci fıkrasında değişiklik öngörüyor.

Taslağa göre, mal veya hizmet alımı ertesi belli bir ücret karşılığı borcun taksitlendirilmesi veya ödemenin ertelendiği dönemler de dahil olmak üzere, kredi kartları ile gerçekleştirilecek mal ve hizmet alımları ile nakit çekimlerinde taksitlendirme müddeti 9 ayı geçemeyecek. Müessesesel olmayan kredi kartlarıyla gerçekleştirilecek telekomünikasyon ve kuyumla alakalı harcamalarda ve yemek, gıda, sıvı yakıt ile armağan kart, armağan çeki ve benzeri şekillerde rastgele somut bir mal veya hizmeti içermeyen ürünlerin alımlarında taksit uygulanamayacak.

Bu arada, Finansal Tüketicilerden Faiz Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usul ve Asalları Tespit Edilen Yönetmelik Taslağı da Kurum içinde görüşe açıldı. Kurum içindeki değerlendirmenin tamamlanmasının ardından, yönetmelik taslağının kamuoyunun görüşüne açılacağı öğrenildi.

Dolar günü 2,10'un altında kapadı

Serbest piyasada gün sonu itibarıyla 2,092 TL'den alınan dolar 2,0927 TL'den satılırken, 2,8869 TL'den alınan Euro'nun satış maliyeti ise 2,8873 TL olarak gerçekleşiyor. Euro-dolar paritesi 1,3794 seviyesinde.

İstanbul serbest piyasasında işlem gören dolar, Euro, Sterlin, Japon Yeni, Suudi Arabistan Riyali ve diğer para birimlerinin gün sonu itibarıyla maliyetleri şöyle:

Döviz Cinsi Alış Satış Günlük Fark (Yüzde)

ABD Doları 2,0920 2,0927 -0,85

Euro 2,8869 2,8873 -0,48

Avustralya Doları 1,9460 1,9590 -0,46

Kanada Doları 1,9080 1,9170 -0,73

İsviçre Frangı 2,3662 2,3680 -0,38

Danimarka Kronu 0,3849 0,3863 -0,77

İngiliz Sterlini 3,5049 3,5069 0,03

100 Japon Yeni 48,7520 48,8230 -0,02

Norveç Kronu 0,3486 0,3498 -0,91

Saudi Riyali 0,5561 0,5591 -1,13

İsveç Kronu 0,3209 0,3220 -0,68


AÇILIŞ RAKAMLARI

İstanbul serbest piyasada dolar 2,1140, avro 2,9070 liradan güne başladı.

Kapalıçarşı'da 2,1110 liradan alınan dolar 2,1140 liradan satılıyor. 2,9040 liradan alınan avronun satış maliyeti ise 2,9070 lira olarak belirlendi.

Önceki kapanışta doların satış maliyeti 2,1240 lira, avronun satış maliyeti ise 2,9160 lira olmuştu.

İstanbul ve Ankara'da dolar, avro ve sterlinin alış-satış fiyatları, saat 09.30 bakımından şöyle:

İSTANBUL ALIŞ SATIŞ
ABD Doları 2,0980 2,1050
Avro 2,8850 2,8920
Sterlin 3,4800 3,4990
ANKARA
ABD Doları 2,0940 2,1090
Avro 2,8770 2,8970
Sterlin 3,4680 3,5240

TCDD'den Marmaray'da sızıntı iddiasına yalanlama

TCDD'den inşa edilen açıklamada, bugün internet haber sitelerinde ve sosyal basında yer meydan "Marmaray'da su sızıntısı" konulu haberlerin gerçekle ilgisi meydana gelmediği vurgulanarak şöyle denildi:

"Deniz altındaki tüplerde bir sızıntı veya nemlenme olması teknik olarak olası değildir. Haberler üzerine; TCDD, Marmaray Bölge Müdürlüğü, Müşavir Avrasya Müşterek Teşebbüsü ve Yüklenici TGN Müşterek Teşebbüsü uzman yetkililerinden oluşan bir teknik ekip tarafından Yenikapı İstasyon Bölgesi'nde bugün yine inceleme yapılmıştır. Teknik inceleme sonucunda işletme güvenliğine mani rastgele bir durumun meydana gelmediği tespit edilmiştir. Yaklaşma tünellerindeki (kara tünellerinde) nemlenme/ıslaklık, toleranslar dahilinde olup dünyanın bütün kara tünellerinde görülebilecek bir durumdur."

Piyasalarda gün sonu...

Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi günlük bazda 1.457,44 puan artışla, yüzde 2,01 oranında değer kazanarak 73.946,51 puandan kapandı.

BIST 100 endeksi birinci seansa 660,03 puan ve yüzde 0,91 oranında değer kazanarak 73.149,10 puandan başladı, ilk seansı 921,40 puan ve yüzde 1,27 kazanımla 73.410,47 puandan kapattı.

BIST 100 endeksi ikinci seansa, evvelki kapanışa göre 27,60 puan ve yüzde 0,04 oranında değer kaybederek 73.382,87 puandan başladı. Endeks gün içinde en düşük 73.098,21 puana geriledi, en yüksek olarak da 73.946,51 puana çıktı.

İkinci seansta evvelki oturum kapanışına göre 536,04 puan artan endeks, 73.946,51 puandan kapandı.

İkinci oturum kapanışında mali endeks 1.002,64 puan artarak 100.913,42 puana, hizmetler endeksi 108,59 puan değer kazanarak 54.616,63 puana, sanayi endeksi 248,54 puan artışla 64.774,37 puana yükseldi.

Böylece ilk seansa göre mali grup hisseler vasati yüzde 1 oranında, hizmetler grubu hisseler vasati yüzde 0,20 oranında, sanayi grubu hisseler vasati yüzde 0,39 oranında değer kazandı.

İkinci seansta işlem gören payların 168'i değer kazandı, 156'sı ise değer kaybetti.

İkinci seansta Güvence Bankası, VakıfBank, Halkbank, Türk Hava Yolları, İş Bankası (C) en çok işlem gören pay senetleri oldu.

BIST 30 endeksi ise ikinci seansta 735,68 puan ve yüzde 0,82 oranında artarak 90.825,13 puandan kapandı.

- Altının onsu 1.309,10 dolar

Saat 17.53 bakımından uluslararası piyasalarda altının onsu 1.309,10 dolardan işlem görüyor.

Borsa İstanbul Altın Piyasası endeksinde evvelki kapanışa göre yüzde 1,02 değer kazandı, altının kilogramı kapanışta 88 bin 350 lira oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), doların bugünkü efektif kurunu alışta 2,0926 lira, satışta 2,1009 lira olarak açıkladı. TCMB, evvelki efektif kurunu alışta 2,1168 lira, satışta 2,1253 lira olarak belirlemişti.

Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasası Net Alım Satım Pazarında işlem gören 24 Şubat 2016 vadeli tahvilin bugün valörlü işlemlerinin kolay faizi yüzde 9,82'den, bileşik faizi de yüzde 10,06'dan gerçekleşti.

Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasası Net Alım Satım Pazarında işlem hacmi 1 milyar 595 milyon 339 bin 52,56 lira olarak belirlendi.

Borsa İstanbul Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarında, toplam 12 milyar 766 milyon 246 bin liralık işlem hacmi kaydedildi. Repo-Ters Repo Pazarında gecelik işlemlerde faiz vasati yüzde 9,35'ten gerçekleşti.

Uluslararası piyasalarda, saat 17.53 bakımından avro-dolar paritesi 1,3788, sterlin-dolar paritesi 1,6742, dolar-yen paritesi de 102,16 düzeyinde seyrediyor.

Londra Brent tipi ham petrolün varil maliyeti ise 106,01 dolardan işlem görüyor.

Doktor evine yüz metre kala kalpten öldü

Olay, bugün saat 17.00 sıralarında merkez Selçuklu İlçesi Kılıçarslan Semti Veteriner Kenan Sokak'ta bir sitenin bahçe duvarının kenarında meydana geldi. Etraftakiler sitenin bahçe duvarının kenarında yerde bir kişinin yattığını fark etti. Bunun üzerine polise ve 112 Ivedi Servis'e haber verdi. Vaka yerine gelen sağlık görevlileri, elinde ilaç bulunan ve evine yaklaşık 100 metre kala yere yığılan Dr. Muhammet Ali Özekin'in, yaşamını yitirdiğini saptadı. Kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği belirtilen Dr. Özekin'in, net ölüm nedeninin yapılacak otopsinin ardından kesinlik kazanacağını öğrenildi. Dr. Özekin'in cesedi, otopsi yapılmak üzere Meram Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Olayla alakalı soruşturma sürüyor.

Ailesini katledip intihar etti: 4 ölü

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde TIR şoförü 30 yaşındaki Durukan Akcan, eşi 28 yaşındaki Elif ve 8 yaşındaki oğlu Resul Kaan Akcan'ı av tüfeği ile öldürüp, kayınvalidesi 49 yaşındaki Gülcan Açıkgöz'ü yaralayarak intihar etti. Yaralı kayınvalide de kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Olay, saat 16.00 sıralarında Akcan çiftinin yeni taşındığı Bağlık Semti Hatip Sokak'taki evlerinin önünde meydana geldi. TIR şoförü Durukan Akcan, bilinmeyen bir nedenle eşi, oğlu ve kayınvalidesine av tüfeği ile ateş ettikten sonra aynı tabancayı başına dayayarak ateşledi.

Silah sesini duyan komşularının haber vermesiyle olay yerine giden polis ekipleri, baba ve erkek çocuğunu evin dış kapısının önünde yan yana, Elif Akcan'ı ise annesi Gülcan Açıkgöz'e yerde sarılmış halde buldu. Elif Akcan ile eşi Durukan Akcan'ın olay yerinde öldüğü belirlendi.

Yaralanan Gülcan Kurnaz ve torunu Resul Kaan Akcan ise sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahaleden sonra özel hastaneye kaldırıldı. Resul Kaan Akcan da burada inşa edilen müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

Yoğun müdahaleye rağmen Gülcan Kurnaz de ilerleyen saatlerde hayatını kaybetti ve olayda ölü sayısı dörde yükseldi.

Bir görgü tanığı, silah sesleri üzerine haneye koştuğunu, çocuğu kurtarmak istediğini, ancak babasının daimi ateş etmesi nedeniyle korkup kaçtığını söyledi.

'BÜYÜK GÜN BUGÜN'

Durukan Akcan'ın, olaydan 7 saat önce sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki sayfasına 'Büyük gün bugün' yazdığı ortaya çıktı. Durukan Akcan'ın, 6 Nisan'da ise yeniden Facebook sayfasına, "Canı yanan sabretsin, canı yakan da yanacağı günü beklesin" yazdığı görüldü. Akcan, olaydan 5 saat önce erkek çocuğunu okuldan alıp birlikte yemek yerken çektiği resimleri da Facebook'ta paylaştı.

1 AY YAKLAŞMAMA CEZASI VERİLMİŞ

Akcan'ın, 1 hafta önce eşi Elif Akcan ile şiddetli geçimsizlik nedeniyle tartıştığı belirtildi. Elif Akcan'ın polise şikayeti üzerine tutuklanan Durukan Akcan'a, henüz önce de yaşadıkları tartışmalar gözönünde bulundurularak 1 ay eşine yaklaşmama yönünde önlem kararı verildiği belirtildi. Bunun üzerine Elif Akcan'ın, oğlu Resul Kaan Akcan'ı da yanına alarak annesinin evine yerleştiği öğrenildi. Durukan Akcan'ın, okuldan aldığı erkek çocuğunu parka götürüp yemek yedikten sonra annesine teslim etmek için kayınvalidesinin evine gittiğinde vakanın yaşandığı bildirildi.

Durukan Akcan'ın, eşinin hanesi terk etmesinden sonra Facebook sayfasında 3 Nisan'da, 'Bir erkek ne kadar odun olursa olsun, tek bir kadın için yandığı müddetçe adamdır' ve 'Bir ezanla geldin, bir selayla çekip gideceksin ey insanoğlu neyin derdindesin' yazması dikkat çekti.

TBMM'de soruşturma önergeleri okundu

AK Parti milletvekillerinin, 4 Daha Önceki Bakan ile ilgili Soruşturma Önergesi, TBMM Genel Kurulu'nda okutuldu.

Başkanvekili Meral Akşener, grup başkanvekilleriyle görüştüğü aradan sonra birleşimi yine açarken, AK Parti milletvekillerinin verdiği Soruşturma Önergesi'ninin okutulmaması yönünde müracaat meydana geldiğini belirterek, usul tartışması açtı.

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, AK Parti'nin soruşturma önergesinin İçtüzüğe ters olduğunu, daha önceki bakanlar ile ilgili hiçbir fiilin yer almadığını söyledi. Önergede TCK'nın iki maddesine atıf olduğuna işaret eden Baluken, "İddialar nedir, hangi fiile karşılık önergeyi verdiniz, hangi bakanla ilgili hangi fiili konu ettiniz belirtilmemiş. Rüşvet mi, yolsuzluk mu, hırsızlık mı, farklı bir şey mi, casusluk mu? CHP'nin verdiği önergelerde fiiller açık şekilde yazılmış. TBMM Başkanlığı'nın bunu kabul etmesi doğru olmamıştır. AK Parti bunu geri çekerek, bütün fiilleri ve gerekçeleri açık şekilde yazmalı" dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'in bir yanlışı başka bir yanlışla örtmeye çalıştığını savunarak, ilk yanlışın 19 Mart'ta Genel Kurul'un fevkalade toplantısında TBMM Başkanlığı tarafından yapıldığını savundu. Soruşturma önergesinde bulunması gereken hususlar olduğuna işaret eden Vural, "Erdoğan Bayraktar ile diğer bakanların suçlamaları farklıdır, aynı kefeye nasıl sokarsınız, sapla samanı birbirine karıştırıp taktiksel emelli bir iş yapmış olursunuz. Böyle bir önerge nasıl işeme alınır? Parlamento Başkanlığı, fezlekeleri milletvekilinin tetkik sunsaydı, biz de vicdanlarımıza göre takdir hakkımızı kullanırdık. Ama Parlamento Başkanı yetkimizi gasp etmiştir. Rıza Sarraf Türkiye'yi nasıl parmağında oynatıyor? Bu, aklama paklama için heyetmiş bir tezgahtır. Parlamento Başkanı'nı bu konuda dava ettim. Milletvekili olarak irademi gasp etmiştir. Siz hangi hakla, yetkiyle benim hakk� �mı kısıtlıyorsunuz? Kendinizi allameyi cihan saysanız ne olur? Parlamento Başkanlığı, sunum yazısını geri çekmeli" diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, iddiaların üzerinin örtülmesi ve kapatılmasının mevzubahis olmadığını belirterek, TBMM İçtüzüğü'nün fiiller ve TCK'daki ilgili maddenin yer almasının zaruri meydana geldiğini söyledi. AK Parti milletvekillerinin verdiği önergede bakanlara atfedilen ve TCK'da yaptırıma bağlanan 257 ve 255. maddelerinin ithamlarının soruşturulmasının istendiğini anlatan Canikli, "İddiaların esas dayanağı menfaat teminidir. Her 4 bakan ile ilgili iddiaların en önemli bölümü, menfaat temini oluşturmaktadır. Sizinle aynı tahmin etmek zorunda değiliz" görüşünü savundu.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise kendilerinin verdiği önergede bakanlarla ilgili resmi belgede sahtecilik, rüşvet almak, Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet, görevi kötüye kullanma, nüfuz suistimali ve suçluyu kayırma olmak üzere 6 suç, AK Parti'nin önergesinde ise nüfuz ticareti ve görevi kötüye kullanma olmak üzere iki suçun bulunduğunu belirterek, "Kızılay'da yurttaşa 4 bakanla ilgili suçlamaları sorsak, herhalde birinci sırada rüşvet almak gelir. Ama AKP önergesinde bu suçlamaya yer verilmemiş. Baştan savma, iki suçlamaya yer verilmiş. Suçlama bile değil. 265 kelimelik önergenin 144 kelimesi, 4 daha önceki bakanın verdiği dilekçeden söz ediyor. Bir suç işleniyorsa, haberleşmenin gizliliğinin arkasına kimse sığınamaz. Diyelim ki yasadışı şekilde birisi birisini kameraya aldı, izledi, o sırada bir cinayeti tespit etti. Kayıt yasadışı diye bunun üzerinde durmayacak mıyız? AKP'ninki bir soruşturma de� �il, aklama önergesidir. Tahkikat Komisyonu... Yani bu tapeleri kim sızdırdı, kim medyaya servis etti ile ilgili tahkikat komisyonu kurulması önergesidir. Soruşturma Komisyonu kurulmasını CHP talep ediyor, siz talep etmiyorsunuz, peşinen aklamışsınız" diye konuştu.

Hamzaçebi, Parlamento Başkanlığı'nın fezlekeleri okutmayarak, eklerindeki dosyaları milletvekillerinin incelemesine sunmayarak suç işlediğini, ikinci suçu ise iktidar milletvekillerinin İçtüzüğe ters önergesini okutarak suç işlediğini savunan Hamzaçebi, "İçtüzük gayet açık; suçların hangi fiillerden dolayı işlendiği, bakanların vazifeleri sırasında işlendiği, kanundaki maddesi belirtilmek suretiyle yer alması gerekir. Bu önerge burada okutulmamalı" dedi.

-"İşlemden kaldırma veya bilgiye sunmama yönünde bir işlemde bulunmam mümkün bulunmamakta"

Başkanvekili Akşener, usul tartışmasının ardından, "Önerge, TBMM Başkanlığı tarafından 7 Nisan 2014 tarihli genel kağıtlar listesinde yer almış ve aynı gün dağıtılmıştır. Parlamento Başkanlığınca işleme alınarak dağıtılan ve gelen kağıtlar listesinde yayınlanan bir Parlamento Soruşturması Önergesi'nin, Genel Kurul'da okutularak bilgiye sunulması, İçtüzüğümüzün gereğidir. Birleşimi yöneten Başkanvekili olarak burada benim önergeyi işlemden kaldırma veya bilgiye sunmama yönünde bir işlemde bulunmam mümkün bulunmamaktadır" dedi.

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in "Ne olacak?" sorusuna Akşener, "Okunacak ve bilginize sunulacak" dedi.

Daha sonra AK Parti milletvekillerinin imzasıyla verilen Soruşturma Önergesi okutuldu.

Akşener, "Bilgilerinize sunulmuştur. Anayasanın 100. maddesinde ifade olunan, Parlamento bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve karara bağlar' hükmü uyarınca, Soruşturma Önergesi'nin görüşülme gününe konusunda Danışma Kurulu önerisi daha sonra Genel Kurul'un onayına sunulacak" dedi.

Genel Kurul'da daha sonra Danışma Kurulu önerisi kabul edildi. Buna göre, Genel Kurul'da bugün sözlü sorular görüşülmeyerek, uluslararası sözleşmelerin onaylanmasını içeren iki yasa tasarısı, gündemin ön sıralarına alındı.

Çatalzeytin ilçesinde seçimler iptal

Engin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 oy farkla kaybettikleri seçime karşı çıktıklarını söyledi.

Yapılan incelemelerde, 1002 ve 1007 numaralı sandıklardaki zarf ve pusula sayılarının farklı çıktığını ve tutanaklara farklı yazıldığının saptadığını dile getiren Engin, "Yüksek Seçim Kurulu, 1 Haziran'da seçimin yenilenmesine karar verdi. Tekrar aynı adayımız Ahmet Demir'le seçime gireceğiz. Seçim çalışmalarımızı yakında başlatacağız" diye konuştu.

Çatayzeytin'de resmi olmayan sonuçlara göre, AK Parti'nin adayı Musa İhsan Uğuz'un 643 oyla seçimi kazandığı açıklanmıştı

Çiçek grup başkanvekilleriyle görüşecek

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AA muhabirine, TBMM Başkanlığı'ndan bir çağrı aldıklarını belirterek, Çiçek'in grup başkanvekilleriyle bir araya geleceğini kaydetti.

Elitaş, müzakere muhtevasının bildirilmediğini söyledi.

Üniversitelilerin bıçaklı kavgası: 5 yaralı

Olay, Kayabaşı Mahallesi'nde akşam saatlerinde meydana geldi. Sütçü İmam Üniversitesi Göksun MYO'da öğrenim gören ve aynı evde kalan arkadaşlar arasında bilinmeyen nedenle polemik çıktı. Kısa sürede bıçaklı dövüşe dönüşen tartışmada, S.E., F.O., A.Ö., K.K. ve S.Ö. yaralandı. Bağrışmayı duyanların ihbarıyla haneye giden polisler, sağlık ekiplerinden yardım istedi. Vaka yerine gelen 112 Ivedi Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi inşa edilen yaralılar, ambulanslarla Göksun Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Ivedi serviste rehabilitasyona alınan yaralılardan sağlık vaziyeti ağır olAN 2 genç, gerekçesiyle Kahramanmaraş Necip Fazıl Il Hastanesi'ne sevk edildi. Olayla alakalı soruşturma sürdürülüyor.

Bedelli askerlik mi geliyor

Daha önce yaş hududunun 30 olması ve belirlenen fiyatın fazla olması sebebiyle istenilen sonuç elde edilemedi ve bedelli askerlik ihtiyacı devamlı gündemde tutuldu.

Gün içerisinde Ulusal Koruma Bakanı İsmet Yılmaz'ın, Askeri Kanunu'nun aktüellenmesi ile beraber yaklaşık 100 maddelik kanunun yakın bir zamanda Meclis'e sunulacağını açıklamasının ardından, bedelli askerlik bekleyen yüzbinlerce kişi büyük coşku yaşadı.

BU DÜZENLEMEDE BEDELLİ ASKERLİK VAR MI?

Savunma Bakanı ismet yılmaz'ın bedelli askerlik için "Nisan ayında gelecek torba kanunda Genelkurmay'ın görüşünü alırız" demesi ve beklenen ayın gelmesi üzerine bedelli askerlik bekleyen yüzbinler harekete geçti.

Bedelli askerlik bekleyenler Genelkurmay'a Türkiye'nin farklı şehirlerinden örgütlü olup mektup gönderdiler.

Gönderilen mektuplarda maddi ve manevi zorunluluklar nedeni ile askerlik görevini yerine getirememiş gençlerin hikayesi var.

Konu konusunda görüştüğümüz "Bedelli Platformu" sözcüsü Ali Deniz şunları söyledi;

"Sayın Başbakanımız seçim öncesi ulusal isteme sahip çıkılması çağrısında bulunmuştu, biz gençler de bu çağrıya uyduk ve ulusal isteme sahip çıktık, bizler başbakanımıza sonsuz güveniyor ve sorunumuzun çözüleceğine inanıyoruz.

Bedelli askerlik konusunda bir kamuoyu araştırma firmasına çalışma yaptırdık. Bu hafta içerisinde neticelerini alıp basın ile paylaşacağız. Aynı zamanda sonuçları paylaşmak ve tekrardan içinde bulunduğumuz vaziyeti aktarmak üzere TBMM'ye ziyarette bulunacağız. Ayrıca bugün sayın Bakanımız İsmet Yılmaz'ın izah ettiği değişikliklerde Bedelli askerlik konusunda de bir tertip etmenin olacağına inanıyoruz"

Recep İKİZ

İçme suyu barajlarında geçen yıla göre daha az su var

HÜSEYİN GAZİ KAYKI - Bu ay, 7 Nisan itibarıyla içmesuyu emelli barajlarda İstanbul'da yüzde 31,4 Ankara'da yüzde 22,6, İzmir'de yüzde 70,8 ve Bursa'da yüzde 41,8 doluluk oranı gözlendi. Geçen yıl aynı dönemde ise İstanbul'da yüzde 90,7, Ankara'da yüzde 38,3, İzmir'de yüzde 89,3 ve Bursa'da yüzde 96,2 olarak gerçekleşmişti.

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1 Ekim 2013 - 7 Nisan 2014'te, Türkiye genelinde kümülatif yağışlar ortalamasında, uzun yıllar ortalamalarına göre yüzde 30,1 ve 2013'e göre de yüzde 38,7 oranlarında azalma meydana geldi.

İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa'daki içme suyu emelli barajların mevcut hacimleri, toplam faal hacimlerinin altında bir düzeyde kaldı. İçme suyu emelli barajlarda, İstanbul'dakilerin 846,3, Ankara'dakilerin bin 565,6, İzmir'dekilerin 298,8 ve Bursa'dakilerin 65,1 hektometreküp toplam faal hacmi bulunurken, bu yıl İstanbul'da 265,6, Ankara'da 353,8, İzmir'de 211,5 ve Bursa'da 27,2 hektometreküp faal hacime ulaşıldı.

İçme suyu barajlarında geçen yila göre yüzde 30,2 henüz az su bulunurken, bu yıl doluluk oranı İstanbul'da yüzde 31,4 Ankara'da yüzde 22,6, İzmir'de yüzde 70,8 ve Bursa'da yüzde 41,8 oldu. Geçen yıl aynı dönemde ise içmesuyu emelli barajlardaki doluluk oranları, İstanbul'da yüzde 90,7, Ankara'da yüzde 38,3, İzmir'de yüzde 89,3 ve Bursa'da yüzde 96,2 olarak gerçekleşmişti.

İşletmede meydana gelen 90 enerji emelli barajda ise doluluk oranı yüzde 49,3 olurken, 212 sulama emelli barajda da doluluk oranının yüzde 52'ye eriştiği gözlendi.

Göllerin doluluk oranlarına bakıldığında da geçen seneye göre, Kovada Gölü'ndeki su seviyesinde artış, Eber, Eğirdir, Çıldır, Çavuşçu, Karataş, Işıklı, Hazar, Marmara, Beyşehir, İznik, Sapanca, Uluabat, Çapalı Dinar, Manyas ve Ladik göllerinde ise azalma olduğu tespit edildi.

İşletmede meydana gelen 290 depolama tesisindeki baraj doluluk oranı da yüzde 49 oldu.

Haraç almaya gelen gaspçılar, polisi yaraladılar

İzmir'in Karabağlar İlçesi'nde, haraç istendiği şikayeti üzerine, işyerinin yakınında tedbir alan polis, parayı almak için gelen 2 şüpheliyi yakalamak istedi. Bunun üzerine polisle çatışmaya giren şüpheliler kaçarken, elinden yaralanan polis rehabilitasyona alındı.

Olay, saat 17.30 sıralarında, 4311 sokak üzerinde meydana geldi. İki gün önce metal kaplama işleri yapan H.B.?ye ait işyerine gelen 2 kişi, kendilerine 10 bin Lira verilmesini istedi. Parayı almak için tekrar geleceklerini söyleyen 2 kişinin ayrılmasının ardından, işyeri sahibi de, polisten yardım istedi. İki gündür sokak üzerinde tedbir alan polis ekipleri, kuşkuluların işyerine gelmesiyle ameliyata başladı. Polisi fark eden 2 şüpheli, tabancayla ateş etmeye başladı. Bir yandan kaçan bir yandan da ateş eden zanlılara polis ekipleri de silahla karşılık verdi. Kısa süren çatışma sonrasında 2 şüpheli, kargaşadan faydalanarak yaya olarak kaçtı. Elinden yaralanan polis, hastaneye kaldırıldı. Bu sırada vaka yerine çok sayıda takviye ekip, bölgeye kaydırıldı. Bir Takım polisler de otomotik tüfeklerle, arama çalışmalarına katıldı. Polis telsizinden de etraftaki ekiplere, eşkal bilgileri verilen kuşkululardan bi risinin gasp suçundan da kaydı bulunan H.U. olduğu bildirildi. Haraç almak için işyerine gelip polisle çatışmaya giren iki kişinin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

BDDK'dan açıklama

Bankacılık Aranjman ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) web sitesinde bugün yer meydan ve henüz sonra kaldırılan "Finansal Tüketicilerden Faiz Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usul ve Asalları Tespit Edilen Yönetmelik Taslağı"nın somutlaşmış bir karar olmadığı, kurum içi görüşe açılan bir kroki olduğu belirtildi.

Konuya ilişkin AA muhabirine bilgi veren BDDK yetkilileri, bugün müessesenin web sitesinde yer meydan ancak bir müddet sonra siteden kaldırılan "Finansal Tüketicilerden Faiz Dışında Alınacak Ücret, Komisyon ve Masraflara İlişkin Usul ve Asalları Tespit Edilen Yönetmelik Taslağı"nın kurum içi görüşe açılan bir kroki olduğunu, konuyla alakalı somutlaşmış bir kararın bulunmadığını kaydetti.

Söz konusu krokinin kurum içi görüşler alındıktan sonra kurum dışı tarafların görüşlerine sunulacağını altını çizen BDDK yetkilileri, bu sürecin ardından tarafların bir araya gelerek taslağa nihai şeklini vereceklerini de ifade etti.

250 bin öğretmen özel sektörde iş arıyor

Bakanlık en nihai şubat ayında 10 bin öğretmen atadı, bu yıl içinde 40 bin kişinin henüz atanması bekleniyor. Ancak yalnızca Secretcv.com'da iş arayan öğretmen adayı sayısı 250 bin 725. İş arayan öğretmenler arasında birinci sırada yüzde 16 ile İngilizce öğretmenleri bulunuyor.

Secretcv.com, öğretmenlerin iş arama eğilimlerine yönelik yeni bir araştırma yaptı. Araştırmanın neticelerine göre öğretmenler bir yandan atama beklerken, diğer yandan da özel sektörde iş arıyor.

Bazı öğretmenler ise kariyerini tamamiyle bu istikamette şekillendiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Şubat ayındaki 10 bin öğretmeni kapsayan atamalarının ardından, bu yıl içinde 40 bin kişinin henüz atamasının gerçekleştirilmesi bekleniyor. Vaziyeti değerlendiren Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü, "Türkiye'de öğretmen atamaları daimi gündemde meydana gelen bir konu. Öğretmenlerin bir kısmı yalnizca branşıyla alakalı iş bulmak isterken, bir kısmı da branşı olmayan işleri seçenek ediyor. Yalnızca Secretcv.com'da iş arayan 250 bin 725 öğretmen adayımız var." dedi.

Secretcv.com üzerinden iş arayan öğretmenler arasında birinci sırada yüzde 16 ile İngilizce öğretmenleri bulunuyor. Onu yüzde 7 ile sosyal bilgiler ve yüzde 5 ile fen bilgisi öğretmenliği takip ediyor. Listede öğretmen atamalarında en büyük rekabetin yaşandığı branşlar ilk sıralarda yer alıyor. Dil ve bilgisayar branşlarında da birçok öğretmen iş arıyor. En az iş arananlar listesinde meslek liselerine yönelik branşlar dikkat çekiyor.

İnsan kaynakları sektöründe 2000 yılından beri faaliyet gösteren Secretcv.com personel arayan firmalarla iş arayan adayları online ortamda bir araya getiren İK portalı olarak misyon yapıyor.

Kılıçdaroğlu şikayetçi olacak mı

Kemal Kılıçdaroğlu, grup toplantısının ardından saat 19.00'a kadar çalışmalarını Meclis'teki makamından yürüttü. Çok sayıda CHP milletvekili ve partililer Kılıçdaroğlu'na geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ziyaretçileri arasında Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay da vardı.

Kılıçdaroğlu, Meclis'ten ayrılırken, gazetecilerin, "şikayetçi olacak mısınız?" sorusuna, "Bir bakmam gerekli önce. Vakanın detaylarını bir öğrenelim" yanıtını verdi.

"Profesyonelce bir saldırı ile karşı karşıyayız"

Öte yandan Meclis'te gazetecilerin, sorularını cevaplayan CHP Sivas Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Malik Ecder Özdemir, saldırganın Meclis'e girişinden itibaren kamera kayıtlarını takip ettiklerini söyledi.

Kamera kayıtlarına göre, mevzubahis saldırganın saat 10.30'da Meclis'e giriş yaptığını belirten Özdemir, "Polis, güvenlik kapısında bu kişinin cebinde yalnızca 4 lira bozuk para meydana geldiğini söyledi ancak biz kamera kayıtlarında bozuk paranın yanında cep telefonuna benzer kalıplı bir şey daha gördük" dedi.

Meclis'in 2010 yılından itibaren alınan kayıtlarına göre saldırganın daha önce Meclis'e hiç gelmediğini vurguladı. Özdemir, "Ancak görüntülerden izlediğimizde, Meclis'i bilen, nereye gideceğini bilen, Genel Başkan'ın hangi saatte, hangi koridordan geçeceğini bilen birisi. Nereden saldıracağını da biliyor. Çok profesyonelce bir saldırı ile karşı karşıyayız. Bu, sıradan, bu tipte bir adamın, uyuşturucu kullanan bir adamın, tek başına planlayacağı bir iş olmanın ötesinde bir iş. Bunu aydınlatmak emniyete düşüyor" diye konuştu. Özdemir, görüntülerin bir kopyasını da Kemal Kılıçdaroğlu'na verdiklerini söyledi.

Meclis'te perşembe günü yapılacak güvenlik toplantısında da bu konunun konuşulacağını ifade eden Özdemir, şunları söyledi:

"Meclise hak aramak için gelenlerden, slogan attı diye, üstünde yazılı broşür bulundu diye Meclis'e girişi yasaklananlar var. Ama 55 suçu meydana gelen sabıkalı biri bu Meclis'e elini kolunu sallayarak girebiliyor.

Meclis'in güvenliği yoktur. Bugün Genel Başkanımıza inşa edilen saldırı yarın bir başkasına da yapılabilir. Herhalde Başbakan'a yapılırsa ancak o vakit Meclis Başkanı aklını başına alacak. Ben daha önce 'her an silahlar da konuşabilir' diyerek ikazda bulunmuştum. Hiç kimsenin güvenliğinin olmadığı, göstermelik bir Meclis güvenliği ile karşı karşıyayız.

Meclis Başkanı bu konuda içten olması lazım. Grup toplantıları her türlü provokasyona açık. 'Grup toplantılarına milletvekilleri ve parti yöneticilerinin dışında seyirci alınmasın' denildi. Bu Meclis Başkanı'nın önerisiydi ama Başbakan'ı aşamadı.

Başbakan'ın güvenliğini gayet güzel sağlıyorlar. Başbakan'ın geçeceği koridorlar boşaltılıyor, bantlar çekiliyor, polisler orada. Yalnizca Başbakan'ın güvenliğinden sorumlular buradakiler. Anamuhalefet Partisi'nin güvenliği bunları ilgilendirmiyor."

Aile hekiminden en memnun 3 il

Çalışma kapsamında 81 şehirde yer alan aile sağlığı merkezlerine (ASM) başvuran hastalara anket uygulaması inşa edilerek aile hekimleri tarafından sunulan hizmetlere memnuniyet oranları belirlendi. Toplam 1501 Aile Sağlık Merkezi'nde (ASM) 32 bin 667 kişi ile görüşülen çalışmada, il bazında memnuniyet ortalamaları karşılaştırıldığında en yüksek memnuniyetin Osmaniye, Kilis ve Yalova, en düşük memnuniyetin ise Bayburt, Tunceli ve Ankara illerinde olduğu saptandı. Araştırmada, memnuniyetsizliğe yöntem açan ilk sebebin doktora telefonla ulaşabilme sorusunda olduğu belirlendi.

Sağlık Bakanlığı Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğü, 81 şehirde 'Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Hasta Memnuniyeti' araştırmasını tamamladı. 81 şehirde eş zamanlı olarak yürütülen, 2005 yılında kaptan uygulama şeklinde hayata geçirilen aile hekimliği uygulamasının, yurttaş memnuniyeti üzerindeki tesirlerinin de ölçülmesi hedeflendi. Türkiye'de aile hekimliği uygulamasının öncelikle Düzce şehrinde Eylül 2005'te kaptan uygulama olarak başlatıldığı belirtilen araştırma da, Birinci basamak sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, etkin ve denk bir şekilde verilebilmesi amacıyla uygulamaya konulan bu sistemin 2010 seneyi sonuna kadar bütün şehirlerde hayata geçirildiği vurgulandı. Araştırmada katılımcıların demografik bilgilerinin yanında memnuniyet düzeyini ölçmeye yönelik 26 soru soruldu. Araştırmada hasta memnuniyeti, 'Doktor-hasta ilişkisi', 'Sağlık hizmeti', 'Enformasyon ve destek ', 'Sağlık hizmetlerinin organizasyonu', 'Ulaşılabilirlik' ve 'Genel Değerlendirme' boyutlarıyla incelendi. Alan uygulaması Kasım 2012-Ocak 2013 tarihleri arasında yapıldı. Anket formları, şehirlerde görevli anketörlerce günün farkli saatlerinde her bir aile sağlığı merkezinden en az 10 kişi olacak şekilde tamamiyle herhangi seçilen kişilere ASM çıkışında uygulandı. Araştırma sonucunda 32 bin 667 kişiye ait veriler çözümleme edildi. Katılımcıların yüzde 49,9'u kadın, yüzde 50,1'i erkektir. Araştırmaya katılanların en genci 18, en yaşlısı ise 92 yaşında. Kişilerin yüzde 89,2'si kent, yüzde 10,8'i ise kır yerleşimli. Nihai 12 ay içerisinde aynı sağlık kuruluşuna gelme sayısının vasati 6 olarak gerçekleşti. Katılımcıların yüzde 2,1'i hasta memnuniyeti araştırmasına henüz önce de katıldıklarını belirtti. Katılımcıların yarıdan fazlası ilköğretim okulu mezunu.

VATANDAŞ AİLE HEKİMİ VE MERKEZE TELEFONLA ULAŞAMAMAKTAN ŞİKAYETÇİ

Türkiye genelinde uygulanan ölçeğin aile hekimleri tarafından verilen sağlık hizmetlerini genel olarak nasıl buluyorsunuz? sorusu esas alınarak elde edilen hasta memnuniyetinin yüzde 91,5 olduğu saptandı. Memnuniyet ortalamalarının en yüksek olduğu alanların doktor-hasta ilişkisi ve sağlık hizmeti sunumu sahalarında olduğu saptandı. Soru bazındaki incelemelerde Türkiye genelinde en yüksek memnuniyet seviyesine sahip durumlar 'Sizi dinlemesi', 'Sorunlarınızı ona (hekime) söylemenizi kolaylaştırması', 'Kayıt ve bilgilerinizi saklı tutması' şeklinde belirlendi. Türkiye genelinde en yüksek memnuniyetsizliğe sahip vaziyetlerin ise 'Doktora telefonla ulaşabilme', 'Aile sağlığı merkezine telefonla ulaşabilme', 'Bekleme odasında harcadığınız zaman' olarak tespit edildi. İl bazında memnuniyet oranları karşılaştırıldığında en yüksek memnuniyetin yüzde 99.49'la Osmaniye, yüzde 99.23'le Kilis ve yüzde 99.05'le Yalova ol arak tespit edildi. İl bazında en düşük memnuniyetin ise yüzde 67.78'le Bayburt,yüzde 76.79'la Tunceli ve 77.93'le Ankara illerinde olduğu saptandı. Osmaniye şehrinde en fazla memnuniyetin 'Aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerin davranışlarını genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusunda olduğu belirlendi. Yalova şehrinde en fazla memnuniyetin 'Önceki görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini hatırlaması' sorusuna olduğu belirlendi. Kilis şehrinde en fazla memnuniyetin 'Uzman hekime ya da hastaneye sevkten beklemeniz gerekenler ile ilgili sizi hazırlaması', 'Hekim dışındaki diğer personelin size yardımcı olması', 'Acil sağlık sorunları için hızlı hizmet sunulması' ve 'Aile sağlığı merkezlerinde görevli hekimlerin davranışlarını genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorularında olduğu görülmekte. Bayburt, Ankara ve Tunceli şehrinde en fazla memnuniyetsizliğin, 'Doktorunuza telefonla ulaşa bilmeniz' sorusunda olduğu kaydedildi.

TELEFONLA HEKİME ULAŞABİLME MEMNUNİYET ARTIRICI BİR UNSUR

Türkiye genelinde memnuniyetsizliğe yöntem açan ilk altı sebebin doktora telefonla ulaşabilme, aile sağlığı merkezine telefonla ulaşabilme, bekleme süreleri, evvelki görüşmelerde yaptıklarını ve söylediklerini hatırlaması ve hekim dışındaki diğer personelin size yardımcı olması sorularında olduğu saptandı. Hekim sayısı ve fiziki koşullar açısından evvelki yıllara göre iyileştirilmeler gerçekleşmiş olmakla birlikte, bu sorunların halen öncelik arz ettiği anlaşıldı. Bununla birlikte, telefonla hekime ulaşabilme ve yardım alabilme konusunun memnuniyeti henüz da artırıcı bir unsur olarak üzerinde durulmaya değer olduğu vurgulandı. Evvelki yıllarla karşılaştırıldığında memnuniyet oranlarının her yıl artmakta olduğu görüldü. 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 81,2 ve yüzde 89,8 olan memnuniyet yüzdeleri bu araştırmada yüzde 91,5'i buldu. Yaş arttıkça hem aile sağlığı merkezine inşa edilen ziyar et sayılarının hem de memnuniyet seviyesinin giderek arttığı saptandı. Diğer taraftan, aile sağlığı merkezine inşa edilen ziyaret sayısının artması da memnuniyet seviyesinin artmasını beraberinde getirdiği vurgulandı. Aile hekimliği disiplini açısından hizmetin sürekliliğinin artmasının hasta-hekim iletişiminden tedavinin başarısına kadar birçok açıdan faydasının olması beklenen bir durum olduğu belirlendi.

İşte en çok zam verilen işler

Sigorta kayıtlarına göre, geçen yıl Türkiye'de işçi statüsünde çalışanların sayısı 12 milyon 484 bin 113'e ulaştı.

İşçilerin günlük ortalama brüt fiyatı 2012'de 52,47 lira iken, geçen yıl 57,69 liraya çıktı. Bu artışın oransal karşılığı yüzde 9,94 oldu.

Bazı işlerdeki günlük ortalama brüt ücret artışı ise Türkiye vasatisinin üzerinde gerçekleşti. Geçen yıl günlük ortalama brüt fiyatın en fazla arttığı sektör yüzde 44'le telekomünikasyon oldu. Telekomünikasyon sektöründe 2012'de 64,20 lira meydana gelen günlük ortalama brüt ücret, geçen yıl 28,23 liralık artışla 92,43 liraya çıktı.

Geçen yıl günlük ortalama brüt fiyatın en fazla arttığı bir başka sektör ormancılık ve tomrukçuluk oldu. Bu sektördeki günlük ortalama brüt ücret geçen yıl yüzde 30,07'lik artış kaydetti. Böylece 2012 yılında 65,14 lira meydana gelen günlük ortalama brüt ücret geçen yıl 19,59 liralık artışla 84,73 liraya ulaştı.

Kanalizasyon işinde çalışanların günlük ortalama brüt fiyatı de geçen yıl yüzde 29,59 arttı. Bu işlerde çalışanların günlük ortalama brüt fiyatları 68,58 liraya çıktı.

Günlük ortalama brüt ücret, diğer erişim araçları üretiminde yüzde 22,12 artarak 123,35 liraya, metal cevheri madenciliğinde yüzde 21,9 artarak 75,23 liraya, ham petrol ve natürel gaz çıkarımında yüzde 20,0 artarak 149,19 liraya çıktı.

Günlük ortalama brüt ücret gayrimenkul faaliyetlerinde yüzde 18,89, iyileştirme ve diğer atık yönetim hizmetlerinde yüzde 18,79, havayolu taşımacılığında yüzde 17,75 arttı.

2012 ve 2013 yılında günlük ortalama brüt ücretler ve artış oranı şöyle:

Faaliyetler/ 2012/ 2013/ Artış(%)

Telekomünikasyon 64,20/ 92,43/ 43,98

Ormancılık ve tomrukçuluk 65,14/ 84,73/ 30,07

Kanalizasyon 52,92/ 68,58/ 29,59

Tütün mahsulleri imalatı 118,32/ 146,99/ 24,23

Diğer erişim araçları imalatı 101,00/ 123,35/ 22,12

Metal cevheri madenciliği 61,72/ 75,23/ 21,9

Ham petrol ve natürel gaz çıkarımı 124,31/ 149,19/ 20,01

Gayrimenkul faaliyetleri 47,91/ 56,96/ 18,89

İyileştirme ve atık yönetimi hizmetleri 80,93/ 96,11/ 18,76

Havayolu taşımacılığı 105,02/ 123,67/ 17,75

Öğretmen öldükden sonra sinyalizasyon yapıldı ama...

Adana'da ilkokul ve lisenin bulunduğu bir kavşağa, sinyalizasyon yapılmasını talep eden öğretmen, UKOME'den "Kavşağa sinyalizasyon yapılmasına gerek yok" yanıtı aldıktan kısa müddet sonra aynı kavşakta karşıdan karşıya geçerken bir kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybederken, UKOME sinyalizasyon yaptırdı ancak 10 gündür çalışmıyor.

Adana'nın Merkez Sarıçam ilçesinde Yeşil Bulvar'ın derhal yanı başına konut ve okullar yapıldığı için bulvarın okul giriş ve çıkışına yöntemin karşısına geçilmesi için köprü yapıldı. Adana'nın en çok kullanılan bulvarlarından biri olmasına rağmen köprü yapıldıktan sonra oluşan kavşağa sinyalizasyon yapılmadı. Talebelerin okula giriş ve çıkış saatlerinde çok sayıda kaza tehlikesi atlatılırken ilçeler da yaşandı.

Bunun üzerine TOKİ Köprülü Lisesi öğretmeni Uğur Avşar, okul yönetiminden kavşağa sinyalizasyon inşa edilmesi için belediyeye başvurulması talebinde bulundu. Okul yönetimi de Erişim Koordinasyon Merkezi'ne (UKOME), "Okulumuz Yeşil Bulvar üzerindeki DSİ TOKİ konutları içeresinde bulunmaktadır. Konutlara giriş ve çıkışlarda, trafik ışık-sinyalizasyon sistemi bulunmaması ve oranla hızlı akan trafiğin olması, talebelerimiz için tehlike oluşturmaktadır. Söz konusu yere sinyalizasyon sisteminin yapılmasını talep ediyoruz" yazılı bir dilekçe verdi.

22 Kasım 2013 tarihinde verilen arzuhale UKOME tarafından 31 Kasım 2013 tarihinde "Söz konusu yere trafik düzeni nedeniyle sinyalizasyon kurulması makul olmadığına, ancak trafik güvenliğini sağlamak amacıyla, Kozan Yolu, Yeşil Bulvar hattına 3 sıra çelik yer butonunun monte edilmesine karar verilmiştir" cevabı verildi.

Bu tarihten sonra öğrenciler yeniden sinyalizasyon olmadan canlarını tehlikeye atarak karşıdan karşıya geçmeye devam etti. Bu cevaptan 2 ay sonra 24 Şubat 2014 günü talebelerin ölmemesi için sinyalizasyon başvurusu yaptıran Avşar öğretmen, karşıdan karşıya geçerken bir kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Bu durumun haber yapılmasının ardından UKOME 28 Mart 2014 günü kavşakta çalışma başlatarak sinyalizasyon sistemi kurdu. Ancak aradan 10 gün geçmesine rağmen sinyalizasyon sistemi bir türlü çalıştırılamadı. Bu nedenle öğretmenin yaşamını yitirdiği yerde öğrenciler hala sinyalizasyon yapılıp çalışmadığı için can korkusuyla okullarına gitmek zorunda kalıyor. Okula gelen öğrenciler öğretmenlerine çok üzüldüklerini, yöntemin çok tehlikeli meydana geldiğini belirterek, "Sinyalizasyonun yapılmasının bu saatten sonra hiçbir manası yok. Biz acımızı içimizde yaşıyoruz. Inşa Edilen sinyalizasyon da zati bir türlü çalışmıyor" dedi.

UKOME yetkilileri ise sinyalizasyonun alt yapı çalışmalarının tamamlanmadığını, bu nedenle ışıkların çalışmadığını, en kısa sürede bitireceğini bildirdi.

Vali İpek: PKK 3 vatandaşımızı kaçırdı

Şırnak Valisi Hasan İpek, "PKK 3 yurttaşımızı kaçırdı, bu olay süreci baltalamaya yöneliktir" dedi.

Cizre ilçesinde Kaymakamlık, İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğü ve Engelsiz Yaşam Derneğinin ortaklaşa düzenledikleri 'Engelsiz Gençlik Merkezi Projesi' kapsamında gerçekleştirilen programa Vali İpek, Cizre Kaymakamı Şenol Koca, İlçe Jandarma Komutanı Hikmet Uz, Emniyet Müdürü Mehmet Kara, Engelsiz Yaşam Derneği Başkanı Gülizar Ölmez, İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Abdulhakim Selimoğlu, iş adamları, müessese müdürleri ve özürlü gençler katıldı.

Kaymakam Koca, gençlik projeleri kapsamında şuanda bine yakın gencin gerek kültürel gerekse sportif aktivitelere katılmalarının devam ettiğini, düzenli olarak spor yapan 631 gence maaş 30 TL burs verdiklerini söyledi. Koca, "Bu çalışmalar ve bu bursla gençlerimizin gerek Şırnak üzerinde gerek yerel ringlerde gerek Türkiye şampiyonasında gerekse Dünya Ampute Olimpiyatlarında muvaffakiyet sağlamasına amaçlıyoruz" dedi.

Şırnak Valisi Hasan İpek ise, "İşin doğrusu bu bir göstermelik değil belki örnek olmanın da davranışı olduğu için böyle bir merasimde sizlerle beraber olmanın haklı sevinç ve gururunu duyuyorum. Bu vesile ile bu programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür eder, Türk Polis Örgütünün 10 Nisan Polis Haftasını kutluyorum" dedi.

Konuşmaların ardından kazadaki rehabilitasyon merkezlerinde eğitim gören özürlü gençler futbol, basketbol, judo, boks ve müzik meydanındaki gösterilerini sergilediler. Ardından Vali İpek 90 özürlü gence ayakkabı ve eşofman takımı armağan etti. Vali İpek ayrıca Cizre Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından alınan 20 akülü tekerlekli sandalyeyi özürlü vatandaşlara dağıtmak üzere Cizre Engelsiz Yaşam Derneği Başkanı Gülizar Ölmez'e teslim etti. Dernek Başkanı Ölmez de Vali İpek'e yapmış oldukları destekten ötürü bir onurluk takdim etti.

"PKK BİRİ KÖY KORUCU 3 VATANDAŞIMIZI KAÇIRDI"

Programdan sonra gazetecilerin sorularını cevap verdiren Vali İpek, Güçlükonak ilçesinde biri geçici köy korucusu olmak üzere 3 kişinin PKK üyeleri tarafından kaçırıldığını söyledi. İpek, kaçırılma olayının çözüm sürecini sabote etmeye yönelik meydana geldiğini belirterek, "Bu vakalar çözüm sürecine engel meydana gelen ve hatta baltalayan şeylerdir. Biz nasıl çözüm sürecine saygı gösteriyorsak tarafların da saygı göstermesi lazım. Öyle bir şey var. 3 kişi kaçırıldı. Bir kişi köy korucusu 2 tanesi de Ilısu Barajı'nda çalışan insanlarımız meydana gelen 3 kişi terör teşkilatı tarafından kaçırıldığına konusunda elimizde bilgiler var. Ama allahın izniyle bu yurttaşlarımızın emniyetleriyle alakalı bir sıkıntı olmaz.

Bu tür olayların Şırnak'ta sona ermesini istiyoruz. Şırnaklılar, Cizreliler, Silopililer hep mutlu yaşasın. Sokaklarımızda insanlarımız rahat gezsin. Hanımını koluna taksın, çocuğunu eline alsın gezsin. Hedefimiz ve emelimiz bu. Her türlü manada Şırnak Valiliği ve devlet olarak biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. İnşallah herkes bu anlayışta olur, bu bilinçte olur ve çözüm süreci de bu yıl itibarıyla en azından silahsızlaşma mertebesi biter. Mutlu ve huzurlu bir şekilde haklarına da sahip olarak yaşar diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Paralel yapıya operasyon: 9 polise gözaltı

Adana'da "yasa dışı dinlemelere" yönelik soruşturma kapsamında 2 emniyet müdürü ile istihbarat şubesinde görevli 5 polis memuru ve 1 emekli polis memuru gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, kanun dışı dinlemelere yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde Adana'da sabah saatlerinde çalışma başlatıldı.

Güvenlik güçlerinin aralarında bir takım emniyet mensuplarının ikametlerinin de bulunduğu çeşitli adreslerde arama yaptığı, henüz önce istihbarat şube müdürü olarak görev yapan biri 2. sınıf, ötekisi 3. sınıf iki emniyet müdürü ile istihbarat şubesinde görev yapan 5 polis memuru ve 1 emekli polisin tutuklandığı belirtildi.

Gözaltına alınan emniyet üyeleri Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından getirildikleri Adli Tıp Birimi'nde sağlık muayenesinden geçirildi.

Yasa dışı dinlemelere yönelik gazetelerde çıkan haberlerin ihbar kabul edildiği ve dinlenen bir takım kişilerin yakıntıları üzerine çalışma yürütüldüğü öğrenildi.

1 MÜDÜR HENÜZ GÖZALTINA ALINDI

Yasa dışı telefon dinlemelerine yönelik Adana Emniyet Müdürlüğü'nde kurulan özel ekibin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün desteğiyle yaptığı operasyon kapsamında Emniyet Müdür Yardımcısı Halil Dağ da gözaltına alındı. Böylece tutuklanan polis sayısı 9'a yükseldi. Gözaltına alınan polis memurlarından birinin de kadın olduğu belirtildi. 17 Aralık ameliyatı ardından Kaçakçılıktan Mesul Emniyet Müdür Yardımcılığı görevinden Güvenlikten Mesul Emniyet Müdür Yardımcılığı'na atanan Halil Dağ, henüz sonra Adana'daki Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksek Okulu'na Öğretmen Müdür Yardımcısı olarak atanmıştı.

Adana'da kanun dışı dinleme operasyonu

- Gözaltına alınan biri emekli 8 emniyet mensubunun işlemleri sürüyor

Yasa dışı dinlemelere yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan biri emekli 8 emniyet mensubunun işlemleri sürüyor.

Edinilen bilgiye göre, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde ikametlerinde arama inşa edilerek tutuklanan polisler, Adli Tıp Birimi'nde sağlık muayenesinden geçirildikten sonra Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince emniyet müdürlüğüne götürüldü.

Gözaltındaki 2. Sınıf Emniyet Müdürü İsmail Bilgin, 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ertuğrul Yetkin ile aralarında bir komiserin de bulunduğu henüz önce istihbarat şubesinde görev yapmış 1'i kadın, 1'i emekli 6 polisin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

2. Sınıf Emniyet Müdürü Bilgin, istihbarat ve terörle mücadele şube müdürlüklerinden mesul emniyet müdür yardımcısı iken 20 Ocak'ta sosyal hizmetler ve polisevinden mesul emniyet müdür yardımcılığına atanmış, henüz sonra Kemal Serhadlı Polis Meslek Yüksek Okulu'nda öğretmen emniyet müdürü olarak görevlendirilmişti.

Daha önce İstihbarat Şube Müdürü meydana gelen 3. Sınıf Emniyet Müdürü Yetkin ise görev değişiklikleri kapsamında bir müddet önce Evrak ve Arşiv Şube Müdürlüğü'ne atanmıştı.

AÖF sınava giriş yerleri açıklandı

Bahar Dönemi Ara Imtihanı 19-20 Nisan 2014

Bahar Dönemi Dönem Sonu Imtihanı 07 - 08 Haziran 2014


AÖF SINAVA GİRİŞ YERİ İÇİN TIKLAYIN!


Öğrencilerin; AÖF ara sınav ve dönem sonu sınavlarına hangi il, bina, salon ve tarihte gireceği "Sınava Giriş Belgesi"nde yer alacaktır.

"Sınava Giriş Belgeleri" talebelerin adresleri ne posta ile gönderilmeyecektir. Talebelerin "Sınava Giriş Belgesi"nin dökümünü sınav tarihinden bir hafta öncesinden başlayarak AÖF Bürolarından veya http://ogrenci.anadolu.edu.tr adresi "Açıköğretim Öğrenci Otomasyonu (Türkiye)" linkinden T.C. kimlik numarası ve şifrelerini kullanarak almaları gerekmektedir.

Sınav neticeleri sınav tarihinden itibaren yaklaşık 20 gün içinde http://ogrenci.anadolu.edu.tr adresi "Açıköğretim Öğrenci Otomasyonu (Türkiye)" linkinde yayımlanmakta ve öğrenciler T.C. kimlik numaraları ve şifreleriyle sonuçlara ulaşabilmektedir. Sınav neticeleri talebelerin adreslerine ayrıca postalanmayacaktır.

SINAVA GELİRKEN YANINIZDA BULUNMAMASI GEREKENLER

Aşağıdakilerden rastgele birinin, kapalı durumda olmasına rağmen yanınızda bulunduğu tespit edildiğinde sınavınız geçersiz sayılacaktır.

1. Cep telefonu, telsiz, davet cihazı vb. iletişim araçları.

2. Dersle alakalı her türlü kitap, not vb.

3. Fotoğraf makinesi, kamera vb. görüntü kaydetmeye yarayan cihazlar.

4. Databank, taşınabilir bilgisayarlar vb. data depolamaya elverişli elektronik cihazlar.

5. Ruhsatlı veya ruhsatsız her türlü silah

ÖNEMLİ UYARILAR

1. Kimlik kontrolleri, üst arama ve salona yerleştirme işlemlerinin zamanında tamamlanabilmesi için sınav saatinden bir saat önce imtihana gireceğiniz binanın kapısında hazır bulununuz.

2. Imtihana 15 dakikadan daha fazla gecikenler imtihana alınmayacaktır. Sınav başladıktan sonraki ilk 15 dakika içinde, imtihana geç kalan öğrenciler, Bina Sınav Sorumlusunun yazılı izin vermesi halinde imtihana alınacaktır.

3. Yumuşak uçlu siyah yazan birkaç mermi kalem ve iz bırakmadan silen silgi yanınızda olmalıdır. (Cevap Kağıdına siyah mermi kalem dışında bir kalemle yapılacak işaretlemeler okutulamamaktadır.)

4. Öğrenci ve sınav hizmetleri için http://ogrenci.anadolu.edu.tr adresini kullanabilirsiniz.

5. Öğrenci Kimlik Kartı veya Öğrenci Tanıtım kartınızı daha almamışsanız, bağlı olduğunuz büronuzdan alınız.

6. Sınav sırasında hesap makinesi kullanılabilir. Ancak, alfabetik tuş takımı bulunan hesap makineleri (Databank, taşınabilir bilgisayarlar vb. özel elektronik cihazlar) kullanılmayacaktır.

7. Kıtalarından müsaadeli meydana gelen er-erbaşlar dışında, resmi kıyafetle imtihana girilmeyecektir.

8. Imtihana gireceğiniz binayı imtihandan en geç dün görünüz.

Erdoğan: Halkımız paraleli temizleyin talimatı verdi

İşte Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Bugün yeniden çalışmalarına başlayan TBMM'ye, siz kıymetli milletvekillerimize başarılar diliyor, ülkemiz için hayırlı neticeler doğurmasını temenni ediyorum.

MUHAMMED KUTUB...

Cuma günü Cidde ilinde hayata gözlerini yuman aksiyon insanı Muhammed Kutub'a Allah'tan rahmet diliyorum. Ağabeyi Seyid Kutub idam edilirken, Muhammed Kutub kurtulmuş ama tüm hayatını sürgünde geçirmişti. Ölümünden henüz iki gün öcne oğluna vasiyetinde, bizler için "Tayyip beyi arayın onlara tebriklerimizi iletin" diyecek kadar bu işin hassasiyetini yaşayan bir insandı. Kendilerine tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm ailesine sabırlar diliyorum.

EN BÜYÜK TEŞEKKÜRÜ...

30 Mart seçimlerini geride bıraktık. 13 senede girdiğimiz 8'nci seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandık. 30 Mart akşamı bu zaferde emeği meydana gelen herkese ve her kesime teşekkürlerimi iletmiştim. Teşkilatımızın her bir mensubuna bir kez henüz teşekkür ediyorum. 30 Mart sabahından itibaren sandık namustur diyerek oylara sahip çıkan, her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize bilhassa teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. İradesine bayrağına istiklaline demokrasiye sahip çıkan, istiklal maçi ruhuyla sandığa giden, sandık yöntemiyle yönetime el koyan aziz milletimize çok çok teşekkür ediyorum.

ZAFERİMİZİN MİMARLARIDIR

Yurt içinde ve ülke dışında günlerce haftalarca yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinin zaferle bitmesi için dua eden kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Hiç şüphesiz bu salonda bulunan arkadaşlarımın tamamı, milletvekillerimizin zaferimizin mimarlarıdır. Bu büyük zaferin sizin zaferiniz meydana geldiğini bir kez henüz vurguluyor, şükranlarımı ifade ediyorum.

Gerçekten çok zorlu bir seçim sürecinden geçtik. En meşakkatli seçimini yaşadık. Büyük Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin mübarek yürüyüşünü durdurmak isteyenlerin kirli ittifak yaptıkları, ahlak dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk. Gezi olaylarından başlayarak demokrasinin ekonomi ve dış siyasetin yani büyüyen Türkiye'nin acımasızca hedef alındığını gördük.

Hedef hükümetimizden çok Ak Parti'den çok Türkiye'ydi. Türkiye'nin birliği kardeşliği ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Terörü vandallığı faşizmi ırkçılığı nefret ve ayrımcılığı en maximum şekilde kullandılar. Yaşam tarzlarını inançları mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda yatak odalarına girip görüntüleri kaydetmeye kadar insaf dışı her yöntemden medet umdular.

Erdoğan: Halkımız paraleli temizleyin talimatı verdi

BİZ BU YAŞANANLARI...

Biz bu yaşananları hiçbir zaman ve hiçbir zaman unutmayacağız. Arkadaşlar bu ülkede birileri gittiler, terör örgütlerini silahlı eylem yapma yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu. silahları elinize alın diye davet yapanlar oldu. eli kanlı terör örgütlerini Ankara'da İstanbul'da sokaklara dökmek için her türlü teşviği her türlü tahriki yaptılar.

Ekonomiyi durdurma daveti yapanlar oldu. yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyin diye akıl verenler oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların yanında yer aldılar. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götüren TIR'ların önünü kesecek kadar büyük bir ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin dışişleri bakanı MİT müsteşarı genelkurmay ikinci başkanı son derece önemli bir görüşme yaparken kaydettiler servis ettiler.

MAHREM GÖRÜŞMELERİ YAYINLADILAR

Binlerce kişinin telefonlarını hukuksuzca dinlediler. Mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Ben gazeteciyim köşe yazarıyım diye çıkanlar, devletin sırları üzerinden haftalarca ahlaksız bir şekilde yorum yaptılar.

İNSANLARIN İFFETİNİ...

İnsanların iffetini namusunu şerefini aile yaşantısını kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tüketmenin mücadelesini verdiler. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini namuslarını haysiyetlerini dahi gözden çıkarıp onları bile fırlatmaktan çekinmediler. İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milleti aşağılamaya kadar, ahlaksızlığın alçaklığın her çeşidini sergilediler. Anketlerle manipülasyon yaptılar. 30 Mart akşamından itibaren postal gitmiş haber ajanslarını da kullanarak neticeleri çarpıtmaya çalıştılar. Kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne evirmenin hesabını yaptılar.

Evet bunları biz hiçbir zaman unutmayacağız. Bu ihaneti alçaklığı hiçbir zaman unutmayacak. O atılan manşetleri unutmadık unutmayacağız. Basın ahlak ilkeleri ayaklar altına alınarak, manşetlerin sütunların köşelerin vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını hiçbir zaman unutmayacağız. Muhalefet partilerin hainlerle yaptığı işbirliğini hiçbir zaman unutmayacağız.

KENDİ İSTEDİKLERİ GİBİ BİR BALKON KONUŞMASI...

Utanmadan sıkılmadan bizim kendi arzu ettikleri gibi bir balkon konuşmasını yapmamızı istediler. Bütün yapılanları sineye çekecektik. İnsana yakışmayan o alçakça ahlaksızca saldırıların üzerine güya üzerini çizecektik. Hiçbirşey olmamış gibi yolumuza devam edecektik. Bizden her şeyi unutmamızı bekliyorlar. Hayır, beyler biz boynumuzu yere eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Biz bu yapılan ihaneti alçaklığı sineye çekmeyeceğiz. Açık açık söylüyorum. Hiçkimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, ihanet casusluk ve edepsizlik hiçbir zaman karşılıksız kalmayacak. Buradan açık açık söylüyorum 30 Mart çok ama çok önemlidir. 30 Mart vesayet defterinin dürültüğü tarihtir. Böbür abidelerinin artık yıkıldığı tarihtir. Bir mürebbiye edasıyla kendini beğenmişlikle milleti terbiye etme küstahlığına girişen imtiyazlı çevrelerin ebediyen kaybettiği bir tarihtir.

EĞER BİR BALKON KONUŞMASI YAPILACAKSA...

Eğer bir balkon konuşması yapılacaksa buyursun bunu CHP yapsın. Buyursun bunu MHP yapsın. Çıksın bunu BDP yapsın. Çıksınlar balkondan özür dilesinler.

İşte henüz bu sabah MHP'nin genel başkanı çıkmış hala adeta ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor. Bir yılı aştı isimlerini ağzıma almadım. Seçim kampanyasında ara ara almak durumunda kaldım. Demek ki bunlar başka dilden anlıyorlar. İnsanlara akıllarının anlayacağı şekilde hitap etmek durumundayız.

"ÇIKSINLAR BALKONA..."

Çıksınlar balkona nasıl kaybettiklerini açıklama etsinler. Yandaşları çıkıyorlar, dedikleri şu "Erdoğan 55 niçin alamadı, 55'e karşı kendini açıklama etmek durumunda" Bize bunu söyleyenler kalkıp da genel müdüre neden bunu söylemiyorlar "Sen niçin 73'ü alamadın" niçin demiyorlar?

Gelip bize akıl vermeye kalkıyorlar. Sizin bu kadar aklınız varsa onu kendinize saklayın da bu ülkede birinci parti olun. Milletimiz bize ne diyor? Yürü biz sizin arkanızdayız diyor. Ne diyor? Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan diyor. Bizde şu anda yürüyoruz. Biz balkon konuşmasını milletimizin diliyle sandıkta yaptık. Zaten bize de sandıkta alınan netice yaraşır. Eğer yürekleri yetiyorsa, şimdi CHP MHP BDP çıksınlar 77 milyonu kucaklayan bir konuşma yapsınlar.

Haritayı gözlerinizin önüne getirin. Bakıyorsunuz ana muhalefet belli kıyı şeridinde kalmış, kumsalların partisiyim diyordu ya hiç alakası yok. İkincisine bakıyorsun MHP noktasal. E bir diğerine bakıyorsun o da güneydoğu Anadolu'nun belli yerlerinde var. Ama AK Parti Türkiye'nin tamamında var.

Şimdi millet ne bekliyor biliyor musunuz? Muhalefet partilerinden bir balkon konuşması bekliyor. Nerede bu muhalefet gören var mı? Derin bir sessizliğin içinde. Bugün konuşurlar, ama bugüne kadar derin bir sessizlik. MHP genel başkanı, seçim gecesi sabaha karşı bir göründü. Bunlar hesap vermezler, sorguya çekmezler. Oturdukları o sıcak koltukları defalarca başarısız olmalarına rağmen ehline teslim etmezler. 15 yıldır sürekli üçüncü parti hele bizim ilk girişimizde parlamentoya dahi giremedi. CHP genel müdürü 5 yıl içinde 4 kez kaybetti. Ama hala orada oturmaya devam ediyor. Kimsenin bunu sorguladığı yok.

"MİLLETİMİZ DİKTATÖRLERE BU KADAR SEVDALI MI YA"

Utanmadan hala bize diktatör diyor. Bizim milletimiz diktatörlere bu kadar sevdalı mı ya. Nasıl oluyor da gelip partimizin peşinde? Bize diktatör diyen o kalemlerin bu koltuğuna gömülenlere söyleyecek bir çift sözü olmadı. İdeallerini arkadaşlarını satıp CHP'ye oy vereceğini ilan eden gazeteciler acaba CHP'ye hesap soracaklar mı?

"MİLLETİMİZ DİŞİNİ SIKTI"

Burada şu hususun altını bilhassa çiziyorum. Aziz milletimiz gezi olaylarının iç yüzünü gördü 17 ve 25 aralık darbe girişimini gördü. Gerçek niyetini çok iyi anladı. Ancak milletimiz sabretti. Gezi olayları karşısında sabretti. 17 ve 25 aralık darbe girişimi karşısında sabretti. Adeta dişini sıktı. Allah'a hamdolsun bütün tahriklere rağmen milletimiz sokağa çıkmadı. Saldırılara karşılık vermedi. Oyuna gelmedi, tuzağa düşmedi.

"HALKIMIZ BİZE PARALEL YAPIYLA MÜCADELE TALİMATINI VERDİ"

Önce miting meydanlarında milletimiz gövde gösterisini yaptı. Ardında sandıkta söyleyeceğini çok net söyledi. Bu iletisi CHP alamadı MHP alamadı BDP alamadı. En önemlisi halkımız bize paralel yapıyla mücadele direktifini verdi.

"YAPILAN SAYGISIZLIKLARI HIÇBIR ZAMAN SİNEYE ÇEKMEYECEĞİZ"

Vatana ihaneti ajanlık faaliyeti artık tescillenen bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Tekrar ediyorum, yapılan ihaneti hiçbir zaman unutmayacağız. MİT TIR'larına yapılan saldırıyı, en gizli görüşmeyi yayınlamasını, şahsıma aileme arkadaşlarıma yapılan saygısızlıkları hiçbir zaman sineye çekmeyeceğiz. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler.

Kendi paralel yargıları önünde değil milletin yargısı önünde hesap verecekler. Hukuk dışı ekonomik faaliyetin tamamını inceleme altına alacağız. Kayıtsız şeklinde toplanan paralarında, haraçların da hesabı tek tek sorulacak.

"ELİNİZDEKİ BİLGİLERİ LÜTFEN BİZİMLE PAYLAŞIN"

Buradan halkımıza davet yapıyorum. Bu paralel yapının bu şekilde kayıtsız para toplamasına, samimi duyguları istismar etmesine artık tolerans göstermeyelim. Elinizdeki bilgileri lütfen bizimle paylaşın diyorum. Ve unutmayın namussuzlar kadar namuslular cesur olmadıkça başarıyı elde edemeyiz.

"HOCA DEĞİL, BİR HOLDİNG PATRONU OLDUĞU AÇIKÇA GÖRÜLMÜŞTÜR"

Tehdit altındaki herkese, kendisine şantaj yapılan herkesin korkmadan çekinmeden bunları bizimle paylaşmasını istiyoruz. Artık hiç kimsenin endişesi olmasın. Aynı şekilde paralel yapının mensubu meydana gelen kardeşlerime de bir kez henüz davet yapıyorum. Bu yapının ne kadar yalancı iftiracı meydana geldiğini eminim ki bu kardeşlerim de gördüler. Kardeşlerimin ciddi bir aldatılmış duygusu içinde olduklarını biliyorum. Bu yapı çok ciddi itikadi sorunları ihtiva eden bir yapıdır. Örgüt liderinin bir alim değil, bir hoca değil, bir holding patronu olduğu açıkça görülmüştür. Onların hissiyatını paylaşıyorum. Onlar gibi biz de ihanete uğradık. Tabanı kast ediyorum tavanı değil bu zor günleri aşacağımıza yürekten inanıyorum.

Yolsuzluklar konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı tekrar ilan etmek istiyorum. Biz yola çıkarken 3Y ile mücadele dedik. Yolsuzluk yasaklar ve yoksulluk. AK Parti yolsuzluklarla mücadele kararlılığıyla iş başına gelmiş 12 yıl boyunca bunu sürdürmüştür. Samimi her iddiayı ciddiye alırız, ciddi her iddianın üzerine kararlılıkla gideriz. Bu konuda da hiç kimsenin endişesi olmasın. Her iftiraya da boyun eğecek değiliz. Bu işi malum ana muhalefetin genel müdürü iyi başarıyor. Hayatı bu tezgahlarda geçmiş. Biz seni 3,5 senelik o koalisyon hükümetinle ilgili yapınla iyi biliyoruz.

"İSTANBUL'DA TARİHİ BİR TOKADI OSMANLI TOKADINI YEDİNİZ"

Yüce divanla sizler yargılandınız. Aklandık diyeceksiniz, bırakın onları. Şimdi yavuz hırsız ev sahibini bastırılmış diye attığınız adımları görüyoruz. İkinizde bunu yapıyorsunuz. Bununla milleti aldatacağız zannediyorsunuz. Rahşan affıyla kurtulan bir kişi durumundasınız. Yolsuzluk klasörü önünde poz verdiğin kişiye ne oldu? İstanbul'da tarihi bir tokadı Osmanlı tokadını yediniz.

Şimdi ne yapıyorlar? Arada yaklaşık 700 bin fark var acaba iptal ettirebilir miyiz? Mantık bu kafa yapısı bu. Her seferinde bu millet size bu tür adalet tokadını atmaya devam edecek.

HER İDDİA İNCELENECEK

Paralel yapının algı operasyonlarına göz yumacak değiliz. Her iddianın da incelenmesinden kaçınmayacağız. TBMM'nin iddiaları soruşturmasını bizzat iddiaların hedefi meydana gelen arkadaşlarımız istedi. Gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağız. AK Parti genel merkezinde resmi olmayan sonuçlara göre veriler değerlendirildi.

AK Parti 2004 yerel seçimlerinden yüzde 41,7 oranında oy almıştı. 2009'da oy oranımız yüzde 38,4 olarak gerçekleşti. 30 büyükşehir başkanlığı ile 51 ildeki, oy oranımız yüzde 45,5 oldu. Geçerli 45 milyon oyu 20 milyon 540 binini AK Parti aldı. CHP yüzde 27,8 ile 12 milyon 500 bin oy aldı. MHP yüzde 15 ile 6 milyon 871 bin oy aldı. BDP'de yaklaşık 2 milyon oy aldı.

Burada bir noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Neticeleri hazmedemeyenler, AK Partinin yerel seçimdeki oy oranını genel seçimle karşılaştırmak gibi bir kurnazlık içine giriyorlar. Kalemşörler de bu şekilde rakamları çarpıtabilir. Elma armutla kıyaslanmaz. AK Parti 2009 seçimlerine göre oy oranını 7 puan artırmış, rekor seviyede oy almış, 30 Mart seçimlerinin tartışmasız galibi olmuştur.

CHP ve MHP oylarını topladığınızda AK Parti'nin oylarına yetişemediğini görürsünüz. Yani AK Parti, CHP ve MHP'nin toplamından henüz fazla oy oranına ulaşmıştır. AK Parti rakiplerine açık ara fark atmıştır. Bu verilerde seçimin yenilenmesi kararını alan Ağrı'yı dışarda tutuyorum. Türkiye genelinde 1394 belediyenin 823 tanesini AK Parti adayları kazanmıştır. 30 büyükşehirden 18'ini, yani yüzde 60'ını AK Parti kazanmıştır. Geriye kalan 51 ilden 30'unu yeniden AK Parti almıştır. 919 ilçeden 562'si yani yüzde 61'i yeniden AK Parti'de.

SİZ NASIL YORUM YAPIYORSUNUZ YA?

Daha neyi konuşuyorsunuz ya? Siz nasıl köşe yazarısınız ya? Siz nasıl yorum yapıyorsunuz ya? Sosyal değerlendirmeden vazgeçtiniz, psikolojiden vazgeçtiniz. Hiç değilse iki kere ikinin dört meydana geldiğini anlayın ya. Ama etmeyecek, bakın yedi ilde, Bayburt Gümüşhane Kocaeli Silahlı Güç skarya'da AK Parti tüm ilçeleri kazandı. Antalya Artvin Balıkesir Gümüşhane silahlı güç ve uşak henüz önce bizde değilken 30 Mart'ta AK Parti'yi tercih ettiler. AK Parti 81 vilayetin 48'inde birinci parti. 29'unda ikinci parti, sadece dördünde üçüncü parti olmuştur. Boş yok her yerde derece var.

Burada en başarılı dört ilimizi de hatırlatmak istiyorum. Rize yüzde 68 oy oranıyla birinci. Konya yüzde 64 oy oranıyla ikinci. Şanlıurfa ve Malatya yüzde 62 oy oranıyla üç ve dördüncü sırayı paylaşıyor. Konya ve Kayseri'ye ses kısıklığım sebebiyle gidememiştim. İlçe bazında en yüksek oy aldığımız ilçelerimizi unutmam mümkün değil. Trabzon hayrat yüzde 83 oranında AK Parti diyerek en yüksek oy oranına ulaştı. Rize'nin Güneysu ilçesi yüzde 81'le ikinci sırada yer aldı. Konya Karatay, Nevşehir Acıgöl, Karaman Başyayla, Malatya Pütürge AK Parti'ye en çok mührü basan ilçelerimiz oldu.

AK Parti'nin oy oranları sadece 7 ilde küçük düşüşler kaydetmiş, diğer illerde artmıştır. Hiçbir ilçede yüzde 10'nun altına düşmemiştir. Sadece bir ilde, Tunceli'de yüzde 20'nin altında olmuştur.

Buna karşılık CHP 26 ilde yüzde 5'in altında kalmıştır. Nasıl? Hal ortada. MHP 16 ilde yüzde 5'in altında kalmıştır. Konuşuyor bugün, milleti kucaklayan diyor. Siz milleti nasıl kucaklıyor ki bu durumundasınız? Zaten el öptürmekten yanına kimse yaklaşamıyor ki. BDP 62 ilde yüzde 5'in altında kaldı. AK Parti kurulduğu günden itibaren sekizinci seçiminde de bir Türkiye partisi olduğunu, tekrar göstermiştir.

10 gündür CHP'nin Ankara'daki MHP'li adayı hezimeti gölgelemeye çalışıyor. Yenilgiyi hazmetmek gerekir. Çok bağırmakla hile var diye iftira atmakla yalan söylemekle seçim kazanılmaz. Hele hele pensilvanya'nın medyasına ajanslarına sırtını dayayıp insanları sokağa dökmekle seçim hiç kazanılmaz. Ankara'da hile var dediler, itiraz ettiler. Bir Takım sandıklar sayıldı AK Parti'nin oyları henüz da arttı.

Şimdi hemen süratle, yapacağımız iş şu. Tecrübeli büyükşehir belediye başkanlıklarımız, merkez almak suretiyle yeni büyükşehir belediyelerimiz, diğer il ilçe belde belediyelerimiz ile yeni bir eğitime inşallah onları alacağız.

Erdoğan'ın sosyal medya çıkışı!

reklam yeri
 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Hot Sonakshi Sinha, Car Price in India
online kişi acaip's Profile on Ping.sg