YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Meslek yüksekokullarında yine düzenlemeye ihtiyaç var. İkinci hedef kalifiye öğretim azasi ihtiyacı. Bütün elemanların yüzde 45'i doktoralı. Öğretim azasi başına düşen öğrenci sayısı 21. OECD ortalaması için doktoralı öğretim üyesine ihtiyaç var. Yüz yüze eğitim ile Türkiye'de 55 bin öğretim elemanına, 25 bin öğretim üyesine ihtiyaç bulunuyor. 300 bin araştırmacı da gerekiyor. Önümüzde 10 yılda buna eğilsek bile çok önemli gelişme gösteririz. Meslek yüksekokullarında öğretim üyelerini çeşitlendirmemiz gerekiyor. 3'üncü stratejik hedef ise uluslararsılaşma. Önümüzdeki yıllarda uluslararası öğrenci sayısının dünyada 8 milyona çıkması bekleniyor. Türkiye'de 54 bin öğrenci var. Bu amaçla "Study in Tukey" çalışmasını geliştirdik, kamusal marka haline getirmek istedik. Bu çalışmalara devam etmeliyiz" dedi.
Vakıf Üniversiteleri Birliği tarafından düzenlenen EDU SUMMIT Eğitim Zirvesi 'Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. Yılında Eğitim ve Yüksek Öğretim' başlığı ile yapıldı. Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya şöyle dedi:
"Sistem arayışı içinde yine yapılanma çok belirleyici. 1980'lerin terazisinin, bugünün yükseköğretim ağırlığını taşıması mümkün değil. Bu sadece merkeziyetçi anlayış da değil. 27 okul üniversite için kurgulanmış yapının, küreselleşmenin dinamiklerinin çalıştığı bir ortamda yaşaması mümkün değil. Dönüşüm gerekli. Bunun ilk adımı yeni yasa çalışması. Kurumun çağdaş bir müesseseye dönüşmesi. Yine yapılanma için nereye gideceğimizi, nerede durduğumuzu bilmemiz gerekiyor. Konumlandırma yapmamız gerekiyor. Mevut durum nedir? Gelecekte 10 yılda bizi ne bekliyor. Üniversitelerarası Heyet Çalışmasında bunun neticelerini açıklayacağız. Verilerin yanlış olması nedeniyle istatistik sistemini yine gözden geçirdik. 'Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi'ni geliştirdik. BU çalışma sonucunda hedeflerimizi belirleyeceğiz. Türkiye'de 5,5 milyon üniversite öğrencisi var.
Yüzde 62'si lisans, yüzde 6'sı lisans üstü programlarda, yüzde 47'si açıköğretimde okuyor. İkinci öğretimdekilerin oranı yüzde 12., uzaktan eğitim ise yüzde 1. Vakıf da sistemde yüzde 10-15 aralığında öğrencilerden oluşturuyor. Önümüzdeki yol haritası ise şöyle. 3 temel hedef bulunuyor. Nicel büyümeden kalifiye büyüme birincisi. Türkiye'nin büyüme performansı, okullaşma oranı çok büyüdü. Bu nedenle yükseköğretim talebi devam edecek. Gelecek yıllarda 1 milyon 200 bin öğrenci mezun olacak ve üniversite talebi artacak. Küresel dinamikler de etkili olacak. Burada niceliksel büyümeyi devam ettirmek ve kaliteye çevirmek için çalışmaya ihtiyaç var. Bunun için de vakıf üniversitelerine de ihtiyaç var. Açıköğretimi yüzde 20'lere çıkarmamız gerekiyor.
Meslek yüksekokullarında da yine düzenlemeye ihtiyaç var. İkinci hedef kalifiye öğretim azasi ihtiyacı. Bütün elemanların yüzde 45'i doktoralı. Öğrenci sayısı ile öğretim üyelerinin büyüme oranı paralel değil. Öğretim azasi başına düşen öğrenci sayısı 21. OECD ortalaması için doktoralı öğretim üyesine ihtiyaç var. Yüz yüze eğitim ile Türkiye'de 55 bin öğretim elemanına, 25 bin öğretim üyesine ihtiyaç bulunuyor. 300 bin araştırmacı da gerekiyor. Bunun için de doktora eğitimine çok önem verilmeli, her yıl 4 bin 500 doktora mezunu var, ancak bunun 10 bine çıkması gerekiyor. Önümüzde 10 yılda buna eğilsek bile çok önemli gelişme gösteririz. Meslek yüksekokullarında öğretim üyelerini çeşitlendirmemiz gerekiyor. 3'üncü stratejik hedef ise uluslararsılaşma. Önümüzdeki yıllarda uluslararası öğrenci sayısının dünyada 8 milyona çıkması bekleniyor. Türkiye'de 54 bin öğrenci var. Bu ama çla "Study in Tukey" çalışmasını geliştirdik, kamusal marka haline getirmek istedik. Bu çalışmalara devam etmeliyiz.
Bu yine yapılandırma bünyesinde bu 3 hedef için yürürken yola çıkmadan önce masada duran sorunları çözmemiz gerekiyor. Yeni yasa çalışmasının tekrar gündeme gelmesi gerekiyor. YÖK'ün çağdaş müesseseye dönüşmesi, ve üniversiteye giriş sınavının belirlenmesi, yükseköğretimin finansmanı üzerine farklı modeller üzerinde çalışmak gerekiyor
Öğretim üyelerinin özlük hakları da dünya seviyesine ulaşmalı. En değerli insan kaynağını akademiye çekmek gerekiyor."
Türkiye'de özerk ve yabancı üniversiteler olmalı
Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rifat Sarıcaoğlu, 2023 hedeflerine ulaşılması için önceliğin kaliteye verilmesi gerektiğini hatırlatarak şöyle dedi:
"Bugün 23 milyon kişiyi ilgilendiren bir konuyu paylaşıyoruz. 2013 yılında 26-17 milyon kişi eğitimin içinde yer alacak. Türkiye 5,5 milyondan fazla öğrenciye hizmet veriyor. İstanbul vakıf okullarında eğitim gören öğrenci sayısı devletten fazla. Vakıf ve devlet üniversiteleri olarak ilk hedef, dünya ile rekabet etmek. Bu anlamda kaliteli konuma geldik. Türkiye üniversiteleri dünyada ilk 500'e giriyor. Üniversiteler hızla yükselecek. Cumhuriyet'in 100'üncü yılı için, kamu, özel sektör ve devletin biraraya geldiğini görüyoruz. Gençlik, Bilim, Kültür Bakanlığı bu sürece dahil olmalı. Bu süreç 5 başlık altında gerçekleşmeli. Reform süreci bunlardan ilki. Kasım 1881'den bu yana yılda en az bir defa yasa değişiyor. İşsellevliğini yitiren bir yasa görüyoruz. YÖK yasasının artık değişmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ilk başta gündeme gelmeli. Özerk üniversiteler, uluslararası yaba ncı üniversiteler de Türkiye'de olmalı.
0 yorum:
Yorum Gönder