17 Ağustos 2012 Cuma
Bu Kadar Pisliği Ancak Bir Devrim Temizler - Ali Eralp
20:55
No comments
Ticaret, siyaset, tarikat
Kenetlendi birbirine.
İç içe geçti.
Karabasan gibi
Kara.
Kapkara bulutlar gibi.
Çöktü sevgili yurdumuzun üstüneö85
Üç kuruş para için, dünyalık için din alıp, din satıyorlar.
Din sömürüsü yapıyorlar.
Binlerce öğretmen, milyonlarca çocuk okulsuzluktan okula gidemezken, iktidar durmadan cami yapıyor Ve en büyük bütçe Diyanet İşlerinin Şu anda Türkiye de 67 bin okul, 1220 hastane, 85 bin cami var. Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye bir cami düşüyor. Göç nedeniyle, Köylerde sadece 2 endash 3 kişiyle namaz kılınıyor.
Bu kadar aç, işsiz insan bulunurken Suriye teröristlerine harcanan para ise 350 milyon, yani 350 trilyon
Bozulmadık, kirlenmedik kurum kalmadı
Ne bilimden anlıyorlar, ne eğitimi biliyorlar Ne TBMM ni tanıyorlar, ne adaleti
Binlerce molla, imam okullara öğretmen olarak atanırken, işin uzmanı, diplomasını alnının teriyle, emeği ile hak etmiş yüz binlerce öğretmen sokaklarda iş bekliyor Görev istiyor. Eğitim ve öğretimde harcadığı yılların karşılığını istiyor
Gençliğini istiyor.
Ve soruyor:
Ne işi var YÖK Genel Sekreterliğinde imamın?
TÜBİTAK TA ne işi var; ne anlar o bilimden, ilimden?
Elbette işi yok. İşi yok ama onlar imam, molla Atanmak, devlet memuru olmak için bundan daha geçerli bir neden olabilir mi?
Çünkü hak, hukuk, adalet yok onların kitabında. Adam olmak yok
Yandaş var. Eş, dost, akraba var
Paylaşma, bölüşme, hoşgörü yazmaz onların kitabında
Onlar, milyonlarca insanı katleden, kadınların, kızların ırzına geçen sömürge askerinin sağ salim yurduna dönmesi için dua ederler Ama kendi yurdunda, öz vatanında, vatan savunmasında şehit düşen fidanlara dönüp bakmazlar bile. PKK, Birkaç Mehmet i şehit etti diye Meclis toplanmaz derler.
Çözüm üretmezler.
ABD istemediği için, Kandil i asla söndürmezler. Kandil yanar. Yanmaya, yakmaya devam ederö85
Olan yoksullara, yoksul çocuklarına olur, her gün ateş düşer ocaklara
Peki, sadece toplumsal yapımızı, ekonomik yaşantımızı mı bozuyor bu adamlar? Sadece onlar mı bitiriliyor? Ya doğa? Ya ormanlar, akarsular, kurtlar, kuşlar, böcekler
Onlar rahat yüzü görüyor mu?
İkiz Dere vadisi, zümrüt yeşili Kaz Dağları, bünyesinde 1518 bitki barındıran Munzur, Munzur un bağrında görkemli boynuzları ile özgürce dolaşan dağ keçileri, geyikler, yüz yıllık kaplumbağalar, bülbüller, keklikler Onların gelecekleri güven altında mı?
Ne yazık ki bu sorulara da olumlu yanıt veremiyoruz.
İnsanlarımız gibi, onların gelecekleri de güven altında değil.
Çünkü vurguncular doymak bilmiyorlar.
Bu kez de doğada başlattılar talanı. Bu kez de doğaya diktiler gözlerini.
Güzellikleri, canlıları, bin bir renk zümrüt ormanları, tarihsel kalıntıları yıkmaya, yok etmeye yemin etmişler. Çekilen sular nedeniyle dereler şimdiden kurumaya başladı bile.
Kurtlar, kuşlar böcekler, akarsular, akarsularda oynaşan balıklar, ışıltılı damlacıklar onları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Onlar sadece keselerini doldurmaya bakıyorlar. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir diyorlar.
Binde 4 elektrik elde etmek için Fırtına Vadisi ne saldırıyorlar.
Çamlıhemşin e saldırıyorlar.
Ormanlara, gürül gürül akan sulara, kuşlara saldırıyorlar. Fırtına Vadisi nin fırtınasına son verip, rüzgöe2rını, şimşeğini, yağmurunu bitirmeye çalışıyorlar
Bu gidişe dur demek gerek.
BU GİDİŞ, MUTLAKA, AMA MUTLAKA DURDURULMALI.
Bu gidişe dur demezsek, Türkiye Cumhuriyeti diye bir devletin adı da kalmayacak, kendisi de
Vurgun, talan, yağma almış başını gidiyor. Özelleştirmeleri engelleyen yargı kararları bile uygulanmıyor.
Hak, hukuk hak getire
Tüm kurumlar pislik içinde.
Bataklığa dönmüş Her taraf çamur içindeö85
Kir içinde.
Lağım akıyor dört bir yanımızdan, lağım
Peki çözüm?
Çözüm ne?
Çözüm: DEVRİM.
Yineliyorum:
Çözüm: DEVRİM.
BİR DEVRİM TEMİZLER ANCAK BU KADAR PİSLİĞİ
Ali Eralp
0 yorum:
Yorum Gönder