3 Eylül 2012 Pazartesi
Türkiye nin Sorunu ve Emperyalizm - Emre Kongar
05:11
No comments
İçerdeki ve dışardaki, sivil ve asker sevgili okurlarım
Biliyorsunuz, onları unutmadığımızı, sorunlarını, acılarını, maruz kaldıkları adaletsizlikleri izlediğimizi, onlarla birlikte yaşadığımızı, isyanlarını iliklerimize kadar hissettiğimizi vurgulamak için en az haftada bir pazar günleri, yazılarıma genellikle içerdeki okurlarıma da özel olarak hitap ederek başlıyorum
Silivri davaları konusunda olup bitenlere eğilmeye çalışıyorum.
Biliyorum benim bu çabam, devede kulak ve yetersizö85
Ama en azından bir ölçüde de olsa vicdanımın sesini dinliyor, elimdeki olanakları kullanmaya çaba sarf ediyorum.
Dün, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Türkiye Gazeteciler Sendikası nın çıkardığı Tutuklu Gazete nin üçüncü sayısı yayımlandı ve Cumhuriyet le birlikte verildi.
Bu sayının ana teması Barış ; çok güzel yazılar var
Elbette, aralarında emperyalizme değinenler de olmuş.
Ayrıca Silivri davaları konusunda, bir sabah Gülen Cemaati ne yakınlıklarıyla bilinen yazar ve yorumcular hep birlikte, bu davaların arkasında Amerika Birleşik Devletleri nin olduğu iddiasıyla medyada boy göstermişlerdi.
Ben de bugünlerde, okurlarımın fark ettiği gibi, Türkiye nin Sorunu üzerine bir dizi yazı yazıyorum.
Geçen yazımda İstiklal Savaşı nı, Cumhuriyet in kuruluşunu ve Tek Parti Dönemi ni irdelemeye başlamıştım.
Bugün, Silivri davalarının da arkasında olduğu iddia edilen emperyalizm olgusunu ele alarak devam etmek istiyorum
Böylece hem konuya devam etmiş, hem de pazar geleneğime uygun davranmış olacağımı düşünüyorum.
***
Emperyalizmin Anadolu toprakları üzerindeki emelleri Osmanlı döneminden kaynaklanır.
Bu büyük cihan imparatorluğu zayıflamaya başlayınca, İngiltere, Rusya, Fransa, Almanya gibi büyük dünya güçleri gözlerini bu topraklara ve onun çekirdeğinde yer alan İstanbul merkezli Anadolu ya diktiler.
Emellerini gerçekleştirmek için de o dönemde egemen olan (bu dönemde de yeniden canlandırılan ve kullanılan) din aidiyeti öne çıkarıldı, uluslararası baskılar Osmanlı üzerinde bu bağlamda kuruldu.
Endüstri Devrimi sonrasında ortaya çıkan milliyetçilik akımları da (aynen yine bu dönemde de olduğu gibi) bir kaldıraç noktası, bir koz olarak Batılı emperyalistler tarafından din ve mezhebe ek olarak kullanılmaya başlandı.
Hıristiyan azınlıklar, Ermeniler, Rumlar üzerinden giden bu hareketler, Müslüman oldukları için Kürtlere fazla önem vermedi en başta
Yirminci yüzyılın başında, özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında ise Kürtler de keşfedildi.
***
Osmanlı topraklarının ve Anadolu nun paylaşılması onsekizinci yüzyıldan itibaren adeta bir Rus-İngiliz rekabetine dönüşmüştü; bu rekabet Osmanlı nın kaderini belirledi.
Ruslarla yapılan 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ve Ruslara karşı olan 1853-1856 Kırım Savaşı, bu rekabetin dönüm noktalarıdır.
Birincisinde Osmanlı üzerinde Rus nüfuzu kurulmuş, ikincisinde bu nüfuz İngiltere tarafından bitirilmiştir
Üstelik bu savaş dolayısıyla Osmanlı tarihinde alınan ilk dış borç ile sadece İngiliz nüfuzu değil, aynı zamanda imparatorluğun çöküşü de garanti edilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı nda Osmanlı yenik düşünce yüzyıllara yayılan ve uzun süredir planlanan paylaşma, Sevr Antlaşması ile gerçekleştirildi.
***
Yıllar içinde Almanlar, toplumdaki azınlıklar yerine Osmanlı yönetimiyle işbirliği yapmayı yeğledi.
Ruslar ise Sovyet Devrimi ile kendi dertlerine düştüler ve sonunda hem antiemperyalist olduğu, hem de İngiltere nin yayılmasını önleyeceği için, Mustafa Kemal Atatürk e, İstiklal Savaşı na ve yeni Türkiye Cumhuriyeti ne destek verdiler.
Böylece paylaşma konusundaki başrolü, Fransızların da yardımıyla, İngiltere yüklendi.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, bu kaotik ortamda, Ortadoğu petrolleri de keşfedilmiş, emperyalistlerin gündemine iyice oturmuştu.
Böylece Türkiye nin sorununu bugünlere taşıyan emperyalist senaryoların ana çizgileri belirlenmiş oluyordu.
Ama unutmayalım ki hiçbir emperyalist senaryo, iç koşullarla desteklenmedikçe başarıya ulaşamaz
Zaten emperyalist güçler denetim altına almak istedikleri ülkeleri bu nedenle çok çok yakından izler!
0 yorum:
Yorum Gönder