- Ferhat Demircan
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yüksek faiz oranlarının üretime, istihdama, tüketime ve ihracata zarar verebileceğini, Türkiye'nin bütün ekonomi çarklarının yavaşlamasına ve durmasına neden olabileceğini belirtti.
Türkiye'de seçim öncesinde yaşanan politik belirsizlik ve spekülatif emelli bir takım gelişmeler dolayısıyla Merkez Bankasının tedbiren faiz artışına gittiğini anlatan Zeybekci, o dönemde inşa edilen faiz artışının da beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini söyledi.
Zeybekci, milletin mahalli seçimlerde, politik ve ekonomik istikrarın devamı yönünde kuvvetli bir istem beyanında bulunduğunu, böylelikle faiz artışının gerekçesi meydana gelen politik rizikonun ortadan kalktığını kaydetti.
Yerel seçimler sonrasında, piyasaların da politik riziko meydana gelmediği yönündeki iletisi algıladığını, faizlerde aşağı, TL'nin değerinde ise yukarıya doğru bir eğilim görüldüğünü ifade eden Zeybekci, Türkiye'nin yüksek faiz yükünden kurtulması gerektiğini vurguladı.
"Milli gurur mevzusu olarak algılıyoruz, bu yanlış"
Bakan Zeybekci, kur siyaseti ve TL'nin değerine ilişkin de şunları kaydetti:
"TL'nin kıymetli olmasını, sanki ulusal gurur mevzusu olarak algılıyoruz, oysa bu yanlış. 30 yıldan beri dünya, Çin'in ulusal parasının değersiz meydana geldiğini ve bunun haksız rekabet yarattığını söyler. Çin, buna karşı direnir ve para biriminin değerini yükseltmez. Bu sayede kendine avantaj sağlar. Çin, 30 yıldan beri ihracat ve büyümede rekorlar kırdı. Dünyanın en büyük ihracat rakamını Çin elinde tutuyor.
Türkiye, yeni bir kur düzeyi oluşturdu. Yani 1,80'ler ile 2,15'ler seviyesinde. Bunu enflasyona da yansıttı, maliyetlerini de aldı. Bundan sonraki süreçte, Türkiye'nin ihracatını destekleyen ve teşvik eden, ithalatı da cazip olmaktan çıkaran kur düzeyinin 2,15-2,25 (dolar) aralığı olduğuna inanıyoruz. Bunun altındaki kur değerinin, TL'nin değerlenmesinin Türkiye'de ihracatı değil, ithalatı teşvik edeceğini, dış ticaret açığımızı artırma eğilimi göstereceğini düşünüyor ve dolayısıyla cari açığımıza iyi gelmeyeceğine inanıyoruz. Merkez Bankamız, dolar-TL kuru 2,30 üzerine çıktığında, milyar dolarlık satışlarla rezervlerinde azalışa gitmişti. Şimdi, 2,15 altındaki seviyelerde alım müdahalesi yapmasının, Türk ekonomisi ihracatı ve büyümesi için yararlı olacağını düşünüyoruz."
İhracatı, üretimi, istihdamı ve artan gelirle beraber tüketimi artırarak ulusal büyümeyi sağlamayı arzu ettiklerini anlatan Zeybekci, "İhracat artışını sonuna kadar zorlamamız gerekiyor. 1 lira =1 doların, Türk ekonomisi için çok zararlı meydana geldiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Zeybekci, Türk işadamlarının Bosna Hersek'e yatırım yapmasını istediklerini de dile getirdi. "Türk ekonomisinin menfaatleri, buralarda olmamızı gerektiriyor" diyen Zeybekci, hammade, ara malı ve enerji ihtiyacının sürdürülebilir şekilde güvence altına alınması için ihtiyaç duyulan imkanları Bosna'da gördüklerini söyledi.
Bosna Hersek ekonomisinin canlanması bakımından da bu ülkede faaliyet gösteren Ziraat Bankası tarafından sağlanan kredi olanaklarının küçük esnaf açısından fon niteliği taşıdığını anlatan Zeybekçi, bu kredilerin değerlendirilmesi tavsiyesinde bulundu.
0 yorum:
Yorum Gönder